Altı köşeli Yıldız’ın sırrı ne ?

Semboller tarihi,  insanlık tarihi kadar eskidir. Bu sembollerden biri de altı köşeli yıldız heksagramdır. Heksagramın ilk defa kimler tarafından kullanıldığı bilinmemekle birlikte ilk kalıntılarına İskandinavya’da Taş Devri’nden kalma toprak bir kasede rastlanır. Tarih öncesi devirlerden bu yana her inanç ve kültürde yer bulan heksagram, Kadim Hint’te güneşi, Hermetik gelenekte evreni, Pagan inançlarında bereketi, Doğu kültürlerinde madde ile mana ve iyi ile kötü gibi zıtlıkları simgelemektedir. İslamiyet öncesi Türklerde On İki Hayvanlı Türk Takvimi’nde bir burç sembolü olarak, Hunlarda ve Uygur Türklerinde damga olarak kullanılmıştır. HEKSAGRAM Yahudilik ve Hıristiyanlık’ta “Davut Yıldızı” olarak bilinirken, İslam geleneğinde “Süleyman Mührü” olarak köklü bir geçmişe sahiptir. Yahudilik ve Hıristiyanlıkta, İslam geleneğinde altı köşeli yıldız şeklinde olduğuna inanılan Süleyman Mührü’nün beş köşeli yıldız şeklinde olduğu kabul edilir. Arkeolojik bulgular altı köşeli yıldızın ( Heksagram ), beş köşeli yıldızdan ( pentagram ) üç bin yıl önce kullanıldığını kanıtlar. Altı köşeli yıldız yaygın olarak “Davut Yıldızı” ismiyle bilinir. Bugün Davut Yıldızı terörist devlet İsrail bayrağında tanrının koruyuculuğunun bir simgesi olduğu sapık-putperest inançla muhafaza edilir ve günümüzde Yahudi kimliğinin evrensel bir sembolü olarak kabul edilir.

Günahkar Yahudi İnancında Altı Köşeli Yıldız

Günahkar Yahudilik’te altı köşeli yıldız, “Davut Yıldızı” veya “Davut Kalkanı (Magen David)” olarak isimlendirilir. Magen kelimesi İbranice’de koruyucu, savunucu ve kalkan anlamındadır. Kendileri tarafından tahrif edilen Yahudi kutsal kitabı Eski Ahit’te ve Talmud’da ise bu tabirlerin hiçbiri geçmemektedir. İç içe geçmiş iki üçgenin Davut ismini sembolize ettiği rivayettir. Davut İbranicede Dalet-vav-Dalet  (דוד) harfleriyle yazılır ve erken dönem İbrani alfabesindeki Dalet Yunan Alfabesindeki deltaya benzer. Dikkat edilirse İki deltanın birleşimiyle Davut Yıldızı oluşur. Yahudilerde Davut Yıldızı’nın Davut ismini sembolize ettiği kabul edilir. Halbuki sapık Yahudi inancında Hz. Davut’un peygamber olmadığı, sadece kral olduğu kabul edilir. Kral Davut Golyat ile savaşmadan evvel kalkanına altı köşeli bir yıldız olduğu ve bu yıldız ile kalkanın arkasına sığınır gibi tanrının korunmasına sığındığı anlatılır. Bir başka efsaneye göre Golyat’ın kalkanını büyük bir yıldız süslemektedir. Kral Davut Golyat’ı öldürdükten sonra kalkanına sahip olmuş ve askerlerinin zırhlarına tanrısal himayenin bir sembolü olarak altı köşeli yıldız yaptırmıştır. Bu inanış Yahudi dualarında “Tanrı benim kalkanımdır.” şeklinde yer almıştır.

Heksagram’ın Davut Yıldızı olarak adlandırıldığı ilk yazılı örnek 13. yüzyılda Kabalist Yosef Gikatilla’nın eserlerinde görülmektedir. Heksagram Ortaçağ’da daha çok Hıristiyan ve Müslüman mimarisinde kullanılmıştır. O dönemde Yahudiler ise dini bir sembol olarak yedi kollu şamdanı (Menora) kullanmışlardır.

Davut Yıldızı 14. yüzyılda ilk defa dini bir sembol olarak Prag Yahudi Cemaati tarafından kullanılmıştır. Bu dönemde basılan bir dua kitabının kapağında Davut Yıldızı’na rastlanır. Bu kitapta şöyle yazılıdır: “Babalarının evinin bayrağı altındaki herkes… ve o Davut’un Kalkanı’nı tutan herkese cömert bir hediye sunma hakkını elde edecektir.”

Davut Yıldızı 17. yüzyılda kabalistlerin kullanımı sonucu Mesih beklentisinin ve Hz. Davut’un kalkanının bir sembolü haline gelmiştir. Bu sembolün Mesih beklentisi yorumu sahte Mesih Sabetay Sevi’nin taraftarları arasında revaç bulur ve Davut Kalkanı “İsrail Tanrısının Mührü” olarak sapıkça tasvir edilir. Fakat şunu da belirtmeliyiz ki : bu yorum özel bir gruba has olarak kalmış, halka mal olmamıştır. Davut Yıldızı 19. yüzyılda Avrupa’da bazı Yahudi ailelerin kullanımıyla birlikte Yahudiliği sembolize eden yeni bir kimlik kazanmaya başlamıştır. Avusturya İmparatoru tarafından1822 yılında  Rothschild ailesine altı köşeli yıldız, üniformalarında taşımaları üzerine asalet unvanı olarak verilmiştir.

Hazreti Davut ve Süleyman’ın peygamberlik sıralarını da hatırlarsak : Kuran-ı Kerim de İsimleri Bildirilen Peygamberler sırasıyla : 1. Hz. Adem (a.s),  2. Hz. İdris (a.s),  3. Hz. Nuh (a.s.), 4. Hz. Hûd (a.s), 5. Hz. Salih (a.s), 6. Hz. İbrahim (a.s),  7. Hz. İsmail (a.s), 8. Hz. Lût (a.s), 9. Hz. İshak (a.s), 10. Hz. Yakûb (a.s), 11. Hz. Yusuf (a.s), 12. Hz. Eyyûb (a.s), 13. Hz. Şuayb (a.s), 14. Hz. Musa (a.s), 15. Hz. Harun (a.s), 16. Hz. Davut (a.s), 17. Hz. Süleyman (a.s),  18. Hz. Zülkifl (a.s), 19. Hz. İlyas (a.s), 20. Hz. El- Yesâ (a.s),  21. Hz. Yunus (a.s), 22. Hz. Zekeriya (a.s), 23. Hz. Yahya (a.s), 24. Hz. İsa (a.s), 25. Hz. Muhammed (s.a.v). Bunlardan başka Kur’an-ı Kerîmde isimleri geçen fakat peygamber olup olmadıkları hakkında kesin bilgi olmayanlar vardır ki; bunlar da şunlardır: Üzeyir, Lokman, Zü’lkarneyn.

Davut Yıldızındaki bir üçgenin sivri ucu yukarı bakıyor, diğer üçgenin sivri ucu aşağıya bakıyor, biri gökyüzünü diğeri yeryüzünü simgeler. Bu, gökyüzü ile yeryüzünün iç içe geçtiği yer, demek. Buna “Mühr-i Süleyman” denir, Süleyman Peygamber’in parmağındaki yüzüğün mührüdür. “Mühür kimdeyse Süleyman odur.” söylemi toplumda sık tekrarlanır ki o mühür bu yıldızdır. Hazreti Süleyman ve Hazreti Davud A.S. Müslümanların da inanmak zorunda oldukları peygamberlerdir. Fakat ne tezattır ki :Müslümanlar daha doğrusu günümüz Müslümanları simge olarak bu yıldızı, sırf yahudiler,siyonistler , israil topluluğu kullanıyor diye düşman olarak kabul ederler.

Mühr-ü Süleyman aslında 1933’e kadar İsrail Yahudilerinin simgesi değildi. Bu nedenle de tarih boyunca İslamiyet’e bağlı Türk toplumları, Cumhuriyetimiz ilan edilinceye kadar,  en son 1940’a kadar kullanmaya devam etmişlerdir. Davud yıldızı Yahudilik simgesi olarak ilk kez 1933’te Prag Yahudi Cemaati tarafından onaylanıp, kullanılmış ve bu cemaatin özel ve resmi sembolü olarak kabul edilmiştir. Ondan sonra zaten Yahudilerin topluma uymayan, toplumu küçük gören, sömüren hal ve hareketleri toplumda nefret uyandırmış, bilinen Yahudi nefreti başlamıştır. Artık 1940’dan sonra nerede görülse Yahudi işaret denilip sökülüp atılmaya başlanmıştır. Bugün ise malesef  İsrail Terörist Devleti veya İsrail Topluluğu, bayrağında bulunan altı köşeli yıldızın Hazreti Süleyman Aleyhisselam’ın mührü olduğunu kabul edemez duruma geldik.

Hazreti Süleyman kıssalara göre bu mühür ile rüzgâra hükmederdi. Peygamberlerin değerlerinden bir tanesi olan bu yıldıza Osmanlı İmparatorluğu da  büyük önem vermiş ve sahip çıkmıştır. Osmanlı’nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti ise bu yıldıza önem vermemiş ve kullanmamıştır. Bunun hiçbir mantıklı açıklaması yoktur.  Oysa O peygamberler de Müslüman idi. Çünkü Allah öyle diyor. Hatta peygamberleri anımsatan bu mühre küfür de ediliyor, lanet okunuyor.  Genellikle bilmeden çok büyük bir günah işleniyor. Şu konu açıkça bilinmelidir ki : Hz. Süleyman’ın mührü Terörist Devlet İsrailin tekelinde değildir. İşte Kuran’ı iyi bilememizden dolayı  Müslümanlara  ait olan bu Yıldızı, Yahudilere kaptırmışız ve sonra nerede bulsak söker atar duruma gelmişiz.

Davut Yıldızı, Edirne’deki Selimiye ve Bursa’daki Ulucami’nin kapısında , Üsküdar’daki Valide Sultan Camisi’nin kapısında da karşımıza çıkar. Eyüp Sultan Hazretleri’nin türbesinin penceresinde de bu yıldız vardı. 1970’lerde biri “Yahudi sembolünün ne işi var türbede?” dedi, söküldü atıldı. Bu yıldız Beşiktaş askerî müzesindeki Barbaros’un sancağında da rastlıyoruz. Barbaros lakaplı Hayreddin paşa, Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in sünnetine tam bir uyum içerisinde İslam yolunda savaşmış bir amiraldir, yıldızı sancağında taşımıştır.

Bu Yıldız ayrıca Anadolu’da kurulan Türk ve müslüman beyliklerden bazılarının da bayraklarını süslemiştir. Candaroğulları, Tekeoğulları ve Karamanoğulları beyliklerinde de Davud yıldızı yani Süleyman mührü vardır.