KUTSAL KİTABIMIZ KURANI KERİMDE SAĞLIKLI BESLENME TARİFİ VAR MI ?

KUTSAL KİTABIMIZ KURANI KERİMDE SAĞLIKLI  BESLENME TARİFİ VAR MI ?

وَاِذْ قُلْتُمْ يَا مُوسٰى لَنْ نَصْبِرَ عَلٰى طَعَامٍ وَاحِدٍ فَادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنْبِتُ الْاَرْضُ مِنْ بَقْلِهَا وَقِثَّٓائِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَاۜ قَالَ اَتَسْتَبْدِلُونَ الَّذ۪ي هُوَ اَدْنٰى بِالَّذ۪ي هُوَ خَيْرٌۜ اِهْبِطُوا مِصْرًا فَاِنَّ لَكُمْ مَا سَاَلْتُمْۜ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ وَالْمَسْكَنَةُ

وَبَٓاؤُ۫ بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَانُوا يَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيّ۪نَ بِغَيْرِ الْحَقِّۜ ذٰلِكَ بِمَا عَصَوْا وَكَانُوا يَعْتَدُونَ۟

Bakara süresi 61. Ayet :

Ve-iż kultum yâ mûsâ len nasbira ‘alâ ta’âmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuḣric lenâ mimmâ tunbitu-l-ardu min baklihâ vekiśśâ-ihâ vefûmihâ ve’adesihâ vebesalihâ(s) kâle etestebdilûne-lleżî huve ednâ billeżî huve ḣayr(un)(c) ihbitû misran fe-inne lekum mâ seeltum veduribet ‘aleyhimu-żżilletu velmeskenetu vebâû biġadabin mina(A)llâh(i)(k) żâlike bi-ennehum kânû yekfurûne bi-âyâti(A)llâhi veyaktulûne-nnebiyyîne biġayri-lhakk(i)(k) żâlike bimâ ‘asav vekânû ya’tedûn(e)

Hani siz (verilen nimetlere karşılık): Ey Musa! Bir tek çeşit yemekle ( kudret helvasiyle bıldırcın eti ) yetinemeyiz; bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiği şeylerden; sebzesinden, hıyarından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından bize çıkarsın, dediniz. Musa ise: Daha iyiyi daha kötü ile değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde şehre inin. Zira istedikleriniz sizin için orada var, dedi. İşte (bu hadiseden sonra) üzerlerine aşağılık ve yoksulluk damgası vuruldu. Allah’ın gazabına uğradılar. Bu musibetler (onların başına), Allah’ın âyetlerini inkâra devam etmeleri, haksız olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunların hepsi, sadece isyanları ve taşkınlıkları sebebiyledir.

Bu ayet başka bir bakış açısıyla da okunup anlamaya çalışıldığında, aslında içinde, Rabbimizin bizler için en uygun gördüğü beslenme çeşidini ve sayısını da önermektedir sanki ?

Kutsal kitabımız Kur’anın da bize bildirdiği gibi, İsrâiloğulları, aslında Hz. İbrâhim’in torunları olup yüksek bir dinî-ahlâkî kültür ve geleneğe sahip oldukları halde, korkak bir karakterde olup, hep inkarcı, isyankar olmuşlar ve kendilerine Allah tarafından gönderilen peygamberlerin çoğunu da öldürmüşlerdir.

Onları Firavun’un zulmünden Rabbinin izniyle kurtaran Hazreti Musa’ya bile isyan ediyorlar, Mısır’da iken yaşadıkları sıradan hayatı özlüyorlar, bir tek yemekle yetinemeyeceklerini söylüyorlar ve Mûsâ’dan çeşitli sebzeler istiyorlardı.

Oysa Mûsâ’nın onlara verdiği kudret helvası ve bıldırcın eti, sıradan yiyecek ve içecekler olmayıp Allah tarafından özel olarak gönderildiği için ayrı bir önem taşımaktaydı ve muhtemelen de yüksek bir besin değeri, insan sağlığıyla uyumlu moleküller içermekteydi. Bu sebeple Mûsâ onları, “Daha iyiyi daha kötü ile değişmek mi istiyorsunuz” diyerek suçlamıştır.

Bakara suresi 57.ayette “Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik.” bu şekilde geçen kudret helvası, Tevrat’ta da geçmektedir. İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkıp yeni yurt ararken aç kalmaları üzerine Allah’ın onların bulundukları yere kudret helvası yağdırması şeklinde Tevrat’ta geçmektedir. Fakat isyankar ve nankör kavim İsrailoğulları kudret helvasını da beğenmemişlerdir.

Basra böceği ( Çam balı böceği )

Kudret helvası  ÇAM BALI  olabilir mi ?

Dr. Boedenheimer kudret helvasının, ılgın ağaçlarında ( tamarix ) yaşayan iki tür böcek tarafından üretildiğini ve geceleri ise yapraklardan toprağa düştüğünü ortaya atmıştır. Tevrat’ta anlatıldığı hali dikkate alınırsa, kişniş tohumu şeklinde olması ve gece yağması ılgın kudret helvasına birebir uyuyor.

Evliya Çelebi de kudret helvasından bahsetmiştir: Bütün çam dallarında beyaz beyaz göründüğünü, bu dallardaki kurtların, böceklerin dalları da delerek bu balları da yediklerini, sonra bu kurtlar, çam kabukları ve sürgünleri üzerine dışkılayarak beyaz beyaz ballar oluşturduklarını ve bu balların dallar üzerinde kaldığını söylemiştir. Sonra bu o bölgenin arılarının o çam dağlarına uçup, balları taşıyıp kovanlardaki yuvalarına götürüp, külçe petek bal ettiklerini söylemiştir.

Neden KUDRET Balı ? Yiyene güç mü verdiğinden ?

 Yiyene güç verdiğ için değil, Allah ( sonsuz Kudret sahibi ) kuvvetiyle meydana geldiğinden dolayı adı kudret helvasıdır.

Kudret Helvası Tevrattaki kökü Menne, man ( ekmek , yufka, lavaş, kişniş tohumu gibi beyaz ballı yufka ) olarak geçmektedir.

Tevrat’ta Manna olarak geçen kudret helvasından, Kuran’da ise “kudret helvasın”dan üç ayette bahsedilir. vardır. Bu ayetlerde “kudret helvası” denen kelime ise menne ‘dir. Menne kelimesinin kökü Kuran’da “minnet, saymak, hesaba katmak” olarak ta kullanılmıştır. Buradan kelimenin kökünün “hesaba katılan iyilik” olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka görüşe göre de kudret helvası çölde yetişen türüf mantarıdır. Doğrusunu Allah bilir. Bahsedilen 3 ayet :

Bakara suresi 57. Ayet:

وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنْزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

Ve zallelnâ aleykumul gamâme ve enzelnâ aleykumul menne ves selvâ kulû min tayyibâti mâ razaknâkum ve mâ zalemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, «Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin» dedik. Onlar Bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı.

Araf  suresi 160. Ayet :

وَقَطَّعْنَاهُمُ اثْنَتَيْ عَشْرَةَ أَسْبَاطًا أُمَمًا وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى إِذِ اسْتَسْقَاهُ قَوْمُهُ أَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ فَانْبَجَسَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنًا قَدْ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٍ مَشْرَبَهُمْ وَظَلَّلْنَا عَلَيْهِمُ الْغَمَامَ وَأَنْزَلْنَا عَلَيْهِمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

Ve katta’nâhumusnetey aşrete esbâtan umemâ(umemen), ve evhaynâ ilâ mûsâ izisteskâhu kavmuhu enıdrıb bi asâkel hacer(hacere), fenbeceset minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad alime kullu unâsin meşrebehum, ve zallelnâ aleyhimul gamame ve enzelnâ aleyhimul menne ves selvâ, kulû min tayyibâti mâ rezaknâkum, ve mâ zâlemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde on iki topluluğa ayırdık. Milleti Musa’dan su isteyince ona: «Asanla taşa vur» diye bildirdik; ondan on iki pınar fışkırdı. Herkes içeceği yeri öğrendi. Bulutla üzerlerine gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik, «Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin» dedik. Onlar, karşı gelmekle, Bize değil kendilerine zulmediyorlardı.

Ilgın ağacı

Taha suresi  80. Ayet :

يَابَنِي إِسْرَائِيلَ قَدْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ عَدُوِّكُمْ وَوَاعَدْنَاكُمْ جَانِبَ الطُّورِ الْأَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى

Yâ benî isrâîle kad enceynâkum min aduvvikum ve vâadnâkum cânibet tûril eymene ve nezzelnâ aleykumul menne ves selvâ.

Ey İsrailoğulları! Sizleri düşmanınızdan kurtardık, Tur’un güney yanını size vaat ettik ve üzerinize kudret helvasıyla bıldırcın indirdik.

Ilgın ağacı

Bakara 57 ve Araf 160. Ayetlerde Kudret helvası ve bıldırcın kelimesi gölge yapan toz bulutu gammam ile birlikte geçmektedir (ve zallelnâ aleyhimul gamame ve enzelnâ aleyhimul menne ves selvâ: Bulutla üzerlerine gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik).

Her iki ayette de gölge yapan toz bulutu ile bıldırcın kelimesi birlikte geçmektedir. Oysa biliniyor ki bıldırcın, bulutlu ve yağışlı havalarda uçamadığı için yere inmektedir. Peki neden kudret helvası, toz bulutu ile birlikte anılmış olabilir ?

kişniş tohumu

Araf 134-135. Ayetlerde de belirtildiği üzere anlaşılmaktadır ki, Musa zamanında Mısırlıların ve daha sonrada İsrailoğullarının başlarına toz indirilmiştir ( enzelna ). Özellikle yağdırıldı denmez, indirildi denmektedir. Bu da bize, mevcut olan fakat gökte duran bir toz indirilmeden gökyüzünde uzun süre tehdit eder gibi durmaktaydı, sonra ceza kesilince indirilmiştir. Bu bilgi toz bulutu anlamına gelen gamam kelimesi ve gölge yapıldığı açıklaması ile düşünüldüğünde gökte yaygın bir toz bulutunun varlığının uzun süre devam ettiği anlaşılacaktır.

Özet : Bu bilgiler ışığında tabi ki en doğrusunu Allah bilir, günde 2 kez yemek yemek en sağlıklıdır. Sabah Ballı ekmek, ekmeğin üstüne bal sürüp yemek yeterlidir. Bu bal Çam balı olursa daha isabetli olur. Yani kahvaltıda 2’den fazla çeşit gıda tüketmek faydalı olmayabilir. Örneğin kahvaltıda aynı anda peynir, reçel, zeytin, yumurta, vs. tüketmek faydalı olmayabilir.

Akşam yemeğinde ise tek bir kap yemek ve tek bir çeşit yemek daha faydalı olabilir. Zeytin yağı da ihtiyaç duyarsanız veya limon, yemeğinize aynı tabak üzerine ekleyebilirsiniz. Ben Kutsal kitabımızın ilgili ayetlerini okuyunca bu sonuca vardır. Doğrusunu Allah bilir.

kişniş otu