SAVUNMA VE DÖVÜŞ SANATLARINDA MERAK EDİLEN SORULAR

Savunma Sanatı dövüş sporlarının duayeni olan değerli hocalarımıza, Branşlarındaki savunma sporları hakkında temel sorular sorduk. Bu soruların cevapları , bu sporlarla uğraşan her sporcunun öğrenmek istediği cevaplardır. O nedenle AİKİDO, JUDO, KARATE, WU SHU, MUAY THAİ, TAEK WON DO, JEET KUNE DO, WİNG TSUN, SAVATE, SAYOKAN gibi savunma ve savaş sanatlarıyla yoğrulmuş, üstad, usta, sifu, siju, sen sei seviyesindeki hocalarımız bu soruları kendi branşlarının bakış açısından cevapladılar. Kendilerine aşağıdaki 10 soru soruldu.

dralicoskun.com adlı kişisel web sayfamda , hocalarımızın aşağıdaki sorulara verdikleri cevaplarla birlikte, diğer üstatların da cevapları yayınlanacaktır. Böylece savunma sporlarındaki bazı bilinmeyen konular daha net anlaşılabilecektir. Ayrıca sayfamızda cevaplarla birlikte yayınlayacağım bir adet spor yaparken çekilen hocalarımızın fotoğrafları da yayınlanacaktır.

SORULAR :

  1. Savunma sporlarının ekserisinin Çin ve etrafındaki asya ülkeleri menşeyli olduğu bilinir. Türk olarak atalarımızdan korunabilmek için, kollarıyla birlikte yaklaşık 22 000 kilometre uzunluğa sahip ÇİN SEDDİ’ni yaptıran bir toplumun, böylesine usta teknikler ve güç barındıran dövüş sanatlarını keşfetmiş olduğu fikri size gerçekçi geliyor mu ? Yoksa bu dövüş teknikleri atalarımız tarafından bulunmuş olup, yazı sistemi bizde yaygın olmadığı için, çin kaynakları tarafından yazıya dönüştürülmüş ve dünyaya Çin kaynaklı olarak sunulmuştur fikri mi size daha doğru gelmektedir?

   

2. Ülke olarak bu sporlara yatkınlığımız ve uluslararası alanda elde ettiğimiz sportif başarılar’ın sizce en büyük nedeni ne olabilir ?

3.Tüm savunma sporları içerisinde ( Boks dahil ) , hangi disiplin diğer branşlara göre daha fazla teknik üstünlük galibiyet sağlar düşüncesindesiniz 

4.Tüm sporlarda belli doğru teknik öğrenildikten sonra başlıca üç hedef vardır. Hız, güç ve esneklik. Üç hedef de elde edilmelidir.Spora yeni başlayanlar için, bu hedeflerin elde edilme sürecinde öncelik sıranız nasıl olmalı ve nedenini açıklayabilir misiniz ?

5.Bire bir usta öğretici gözetiminde bu sporları öğrenmek çok büyük bir şans. Ama periferde bu sporların tekniklerini öğretecek hoca’ya erişemeyenler veya spor salonuna gidemeyecek kadar yoğun iş hayatı olanlar için, bu sporları videolardan, resimli görsellerden öğrenmek için çaba sarfetmeyi de doğru buluyor musunuz, önerir misiniz ?

6.Savunma sporlarına en erken kaç yaşında başlanılması gerekiyor ?

7.Savunma sporları kaç yaşına kadar yapılabilir ? Yaş ilerledikçe tempo da yavaşlamalı mı ?

8.Savunma sporları için yapılacak antrenman kaç dakika olmalı , hangi saatlerde olmalı ve kaç günde bir olmalı ?

9.Bir müsabık sporcu, hangi stratejiyi uygulamalı ? Önce darbe almamak için savunmada kalmalı, boşluk yakalarsa hücum etmeli. B. Darbe almaktan korkmayıp hep hücum etmeli. C. Rakibin saldırısını bekleyip aynı anda blok çıkmalı ve saldırı vuruşu yapmalı aynı anda.

10.Adınız Soyadınız, nerede yaşıyorsunuz ?Kaç yaşındasınız ? Hangi savunma sporu ile yolunuza devam ediyorsunuz, kaç yıllık spocusunuz, bu savunma sporundaki dereceniz,ünvanınız nedir ? Uğraştığınız savunma sporunun haricinde en beğendiğiniz savunma sporu hangisidir ? Savunma sporlarına başlayanlar için ilk tavsiyeniz ne olur ?

Soru cevap Röportajıma katıldıkları için, tüm hocalarımıza çok teşekkür ederim. Eminim çok faydalı ve değerli olan bu bilgiler, gençlerimize ve spor yapmak isteyen her vatandaşımıza yol gösterecektir. Saygı ve sevgilerimi arz ederim.

Uzm. Dr. Ali COŞKUN, Klinik Biyokimya Uzmanı, Ordu Tabip Odası Başkanı, Savunma sporu gönüllüsü ( Wu shu siyah kuşak 2. Duan )


İlk Cevaplar kısmını dolduran değerli hocam Sebahattin Zayimoğlu, Samsun’da ben henüz orta okuldayken ( 1976 ) beni ilk savunma sporu ile tanıştıran ve Judo hocamdır. Buradan kendisine saygı ve hürmetlerimi iletir, ellerinden öperim.

Sebahattin ZAYİMOĞLU ; 70 yaşındayım. Türkiye şampiyonluğu ve Milli sporculuk. ( JUDO Federasyonu 1966 da Kuruldu ben 1977 de antrenörlüğe başladım. )
Şu anda halen, Samsunda Spor Bakanlığının, yatılı “ TÜRKİYE OLİMPİK HAZIRLIK MERKEZİNİN” Teknik Direktörlüğünü yapıyorum.

  1. CEVAP : Judo sporu, spor dışı uygulanan şekli ile Japonya’ ya 14. Yüzyılda gelmiştir. Bugün, Dünyada yapılan judonun eğitici ve yayıcıları Japonlardır. Fakat, Doğulu ve batılı bir çok yayında, mücadele sporlarının, Orta Asya’ dan Japonya’ ya geldiği ifade edilmektedir. Judo, Atalarımızın yaptığı, Aba güreşi, kuşak güreşi, Tatar güreşi, Karakucak güreşi gibi, bugün giysili güreş diye bilinen mücadele sporları ile çok benzeşmektedir. Bu nedenle bu tezinize bende katılıyorum. Eski Federasyon Başkanı, sayın Profesör İbrahim Öztekin bu konudaki araştırmaları ve yayınları da bu tezinizi doğrulamaktadır.2. CEVAP: Orta Asya Kafkas ırkları, mücadele sporları için, Judo’ ya uygun mental ve fiziksel genetik yapılara sahiptirler. Bu nedenle, eski Sovyetler birliğinden ayrılarak bugün kendi bayrakları ile yarışan bu bölgeye ait tüm Ülkeler judo’ da başarılı olmaktadırlar. Bizim insanımızda Atalarımızın genlerini taşımaktadır. Geldiğimiz yer bellidir.3. CEVAP: Judo bizim için bir spor değil. Yaşam tarzıdır. Tüm Kondisyon öğelerine sahip olan bu spor dalının teknik seviyesi de kıyaslanamayacak kadar çok üst seviyededir. Bugün uyguladığımız judo sisteminde sadece ayakta Yüzün üzerinde teknik vardır. Yerde uygulanan, tutuş, kırış ve boğma Teknikleri ile tüm bu yer ve ayak tekniklerinin varyasyonları dahil edildiğinde Judo’ da tekniğin ucu çok açıktır. ( 58 Yıldır ben sonunu getiremedim. )

4. CEVAP: Judo da, bu sıralama, Esneklik – Hız – güç olarak sıralanmalı. Çünkü; Judo’ da daha az güçlü olanlar, kendinden daha güçlüleri alt edebilir. judo koordinasyonu çok yüksek bir spor dalıdır. Örnek: Uzak doğulu sporcular, anatomik yapı ve güç olarak, Kafkas ırkına göre daha zayıf olmalarına onlarla baş ederek başarılı olmaktadırlar. ( Japonya, Güney Kore, Çin ve değerleri. )

5. CEVAP: Hayır doğru bulmuyorum. Kesinlikle önermem.

6. CEVAP: Judoya 6 – 7 yaşlarında başlanabilir. ( Çocuk judosu )

7. CEVAP: Judo’ da Uluslararası alanlarda 30 yaş üstü yarışan sporcular mevcut. Tüm sporlarda olduğu gibi, yaş ilerledikçe tempo düşmeli. Kondisyondan çok teknik öne çıkmalı.

8. CEVAP: Yarışmacılar için, haftada 6 gün ortalama olarak 2-2,5 saat arası. Uluslararası başarı için çok daha fazla, haftada, 6 gün günde en az iki antrenman. Fakat, hobi
için yapanlar için, haftada 3-4 gün tek antrenman yeterli.

9. CEVAP: Sporcunun Kendi sitiline, Kondisyon ve teknik donanımına, mental durumuna, rakibin sitiline, özelliklerine göre tercih sıralaması yapmalıdır.

10. CEVAP: Sebahattin ZAYİMOĞLU
– 70 yaşındayım. – Halen Judo Teknik direktörlüğü görevime devam ediyorum. – 57 yıllık sporcu ve spor adamıyım. Milli sporculuktan, Milli takım Antrenörlüğüne kadar görev yaptım Türkiye şampiyonluğu ve Milli sporculuk. ( Federasyon 1966 da Kuruldu ben 1977 de antrenörlüğe başladım. ) Şu anda halen, Samsunda Spor Bakanlığının, yatılı “ TÜRKİYE OLİMPİK
HAZIRLIK MERKEZİNİN” Teknik Direktörlüğünü yapıyorum. – Tüm savunma sporlarını severim. – Sabır, yeterli zaman ayırma ve yaşam disiplini.

Röportajıma katıldığınız için çok teşekkür ederim. Eminim çok faydalı olan değerli bilgileriniz, gençlerimize ve spor yapmak isteyen her vatandaşımıza yol gösterecektir. Saygı ve sevgilerimi arz ederim.
Sebahattin ZAYİMOĞLU
Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi
Judo Teknik Direktörü
Canik / SAMSUN
Ben teşekkür ederim.
Hayırlı çalışmalar.

——————————————————————————————————————————————————————————-

Tanser YILMAZ ; Wushu 4.dan 3.Kdm Aikido 6.Dan 5.Kdm Teknik Direktör olarak özel organizasyon ve Türkiye Wushu Federasyonunda Branş Başkanlık görevini

Değerli Hocam öncelikle ilgili branşların analiz edilmesinde ve geçmişinin yolculuğu hakkında yapmış olduğunuz katkılardan dolayı teşekkür ve şükranlarımı sunarım.30 yıllık aktif deneyimlerimden sorularınıza samimiyetle yanıt vermeye çalışacağım.

C-1) Benimde yıllardır yaptığım araştırma ve izlenimlerim savaş sanatlarında tarihten gelen savaşçı bir millet olarak birçok meziyet ve yeteneklere sahip olduğumuz diğer uluslar tarafından bilinmekte olup, bir çok savaş sanatı tekniklere sahip olmamıza rağmen ileriye dönük hiçbir zaman bu sanat bize ait  olsun  yada bunu bir kültür olarak yayalım, yazıya dökelim gibi bir çaba içerisinde olmayan bir durumun sonucu olarak başka milletlere bırakmak gibi bir hatanın yapıldığını düşünüyorum.

Zaman içerisinde gelişen toplumlar bu tür sanatları üzerine kendi kültürlerini entegre ederek dikkat çekmeye ve kabul ettirmeye doğru götürerek ekonomik kazanımlar ve saygınlık dair bir çok değerler kazanmaya başlamıştır.

C-2 ) Ülke olarak başarımız ve bu sporlara yatkınlığımızın sebebi genlerimizde ve ruhumuzda soydan gelen, var olan gerek anatomik gerek psikolojik olarak kavrama azim başarı geliştirme ve uygulama yetenekleri bunun delili olarak kabul edilmelidir.

C-3 ) Hiç bir branş; biri diğerinden üstün değildir. Bu sadece kişilerin kendisi  ile ilgiidir. Yani sanatı iyi icra eden ruhen ve bedenen birlikte anlık zamanlama, uyum  öz güven ve akıl ile, çok çalışma ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

C-4 ) Hız, güç ve ,esneklik ; Bana göre yeni başlayan biri için önce esneklik sonra güç sonra hız olmalı , çünkü esneklik kazanılmadan gelişim olmaz ve güç kazanamazsınız güç kazanmadan hız kazanamazsınız. Bu durum sporcunun anatomisi ile alakadır.

C-5 ) Asla videolardan öğrenilmesini tavsiye etmem. Çünkü bu tür sanatlar dokunarak hissedilerek yaşanarak , tecrübe ve sabırla öğrenilir. İş hayatında  2 saatlik zaman mutlaka vardır ve spora ayrılmalıdır. Maddi zorluk içinde olanlar için ise ilgili kurumlar imkanlar ve mekanlar sağlayarak bu talepleri karşılamak durumundadır.

C-6 ) Savunma sporlarına başlamadan önce çocuklar için 6 yaşından 8 yaşına kadar mutlaka jimnastik eğitimi alınmalı esneklik ve öz güven kazanılmalı sonrasında istediği ve anatomik yapısının uygunluğuna göre bir savunma sporuna başlayarak hayatının içerisinde her zaman devam edilirse başarı gelir.

C-7 ) Savunma sporları sağlık sorunu olmaması durumunda ömür boyu yapılmalı, ancak yaş ilerledikçe tempo yavaşlamalı ve huzur için sağlık için ve kazanımları yeni başlayanlara aktarmak üzere devam edilmelidir.

C-8 ) Savunma sporları yaş gruplarına göre çalışma programları hazırlanmalı çocuklar için psiko motor gelişimi dahil haftada 2 gün 2 şer saat,  genç ve yetişkinler için haftada 4 gün 3 er saat, profosyonelller için özel antrenman seansları  ve üst düzey teknik taktik programları uygulanmalıdır.

C-9 ) Musabık sporcu her saldırıda rakip darbelerini boşa çıkarmalı ve ardından denge kontrolü ile baskın ataklar yapmalı, en önemli savunma taktiği önce vücut geçişleri ile sürekli güvenli alanlara kaçmalı ve her kaçışta darbeler vurmalı,  bloklu savunmalar yıpranmaya ve fazla enerji harcamaya yol açacağından dolayı rakip darbeleri  sürekli boşa çıkarılmadır.

C-10 ) Tanser KILIÇ  59 yaşındayım 7 yaşında jimnastik ile başladığım spor hayatım Wushu- Aikido ile halen devam etmekte olup, Wushu 4.dan 3.Kdm Aikido 6.Dan 5.Kdm Teknik Direktör olarak özel organizasyon ve Türkiye Wushu Federasyonunda Branş Başkanlık görevini sürdürmekle birlikte Ankarada yaşıyorum bütün savunma sporlarını seven birey olarak yeni başlayanlara hiç bırakmayın tavsiyesinde bulunmak isterim. Saygılarımla.

Tanser KILIÇ;TÜRKİYE WUSHU FEDERASYONU, AİKİDO BAŞKANI- TEKNİK DİREKTÖR, TÜRKİYE AİKİDO ORGANİZASYONU KURUCU BŞK.

—————————————————————————————————————-

Satılmış KİBAROĞLU ; Savate Ve Canne Federasyonu genel koordinatörü

C-1- Çin daha düne kadar demir perde sırları içindeydi ve bu işle alakalı çalışmalarını hiç kimse bilmiyordu. Çin çok eski bir tarihe sahip ama komünist bir rejim yaşandığından, bu işi dünyaya
pazarlamaları çok geç olmuş olabilir.
İnsanlık tarihinden her toplum, savaşta üstünlük için çalışmalar yapmıştır bu her canlı için
geçerlidir yani çin seddi yapılması ve Çin seddinin geçilmesi şüphesiz yapanlar için ve geçenler
muhteşem olmuştur, çinliler kungfuyu keşfetti diye kabul etsek bile, atalarımız metehan da oku geliştirdi kaybedenler çinliler oldu. Bu çalışmaları bir spor olarak ele alacak olursak, ilk önce insan sağlığının korunması, fiziki dayanıklılık ön planda olmalıdır.
Son zamanlarda fransız boksu Savate çok üstün bir duruma geldi diyebiliriz, bu konu sadece asya ülkelerine değil bence tüm dünyada hızla gelişti.
1700 yılların başlarında bu işi orduda başlatanlar’ın Savate sporunu geliştiren Fransızlardır.


C-2- Türk toplumunun genetik olarak savaşçı bir yapıya sahip olduğunu tüm dünya biliyor. Tarihinin, savaşlarla zaferden zafere koşan, savaşmadığı zaman paslandığını düşünen bir toplumuz. Tarihde Türk olmak zordur dünya ile savaşırsın; Türk olmamak daha zordur çünkü Türklerle savaşırsın.
Şimdi bu sporlarda, daha bilimsel antrenmanlar çalışmalar yapılıyor aslında, bu konuda tam başarılı da sayılmayız ama, Türk sporcusuna imkan verdiğinizde başarı kaçınılmazdır.
C-3- Boks deyince savunma sporların en basiti, en zoru diyebiliriz bu sporun önemini şuradan anlamak kolay olacaktır, 1904 yılında ilk olimpiyat oyunlarına dahil edilen branş olarak biliyoruz.
Zaten dünyada eski tarihli vs diyen anılan sporlar olabilir, bilgiyi kasaya kilitlediğinizde kimseye
faydası olamaz, onun için konuyu biraz derinleştirelim ; 1700 yılları başlarında Fransız Ordusuna bağlı lejyoner askerler tarafından geliştirilen savate sporu orduda askerlerin fiziki
dayanıklılığını artırmak, güçlü kas yapısına sahip olmalarını sağlamak, silahsız kaldıklarında üstün beden gücünü kullanmalarını sağlamak amacı ile o yıllar başlatılan çalışmalardır. O zamanlar video fotoğraf gibi çalışmalar yokken bu çalışmalar hızla gelişiyor , 1897 yıllarında kayıtlar başlıyor.  Savate o zamanlar fazla ülkede çalışılmıyor ama etkili ve güzel bir spor olan savate sporu ve 1924 yılına gelindiğinde 1924 paris olimpiyat oyunlarında yer alıyor savate sporu, ingiliz boksundan 20 sene sonra olimpiyat oyunlarına kabul edilen bir contact sporu olarak tarihe geçiyor.
Azimli ve düzenli çalışmalar neticesinde 93 ülkede federasyon olarak çalışılıyor ve en önemlisi tam
100 sene sonra tekrar savate sporu 1924 paris olimpiyat oyunlarında  yerini alıyor.
Dünyanın en eski en köklü sporu savate, kendini dünyaya sevdiriyor, kabul ettiriyor dünyanın en büyük spor festivallerinde en büyük organizasyonlarında yer alıyor.


C-4 ve 5- Sporcunun temelini sağlam vermek şüphesiz çok faydalı lakin bir başarının gelmesi ve kalıcı şampiyonluklar olması için saç ayağının 3 unsuru gibi düşünmemiz lazım, bu 1- sporcu 2- kulüp hoca, 3- aile. Sporcu isteyecek antrenör sporcunun gözünde o ışığı görecek aile destek olacak ben bunu böyle biliyor böyle düşünüyorum.
Öncelikle bu işi yapacak olanlar veya çocuğunu bu spora verecek olan aileler ; antrenman yeri ve hocaları hakkında iyi bilgi sahibi olmalılar, çok iyi araştırmalılar. Çünkü spor ööğrenmesini isterken,  gözümüz gibi koruduğumuz çocuğumuzu güvenilir bir yere vererek başarısına ortak olmalıyız.

C-6-9- 3.5 – 80 yaş aralığında herkes bu sporları yapabilir antrenmanlar en az 1 saat ve maximum1.5 saat olmalıdır. Her sporcunun fiziki durumuna göre rahat uyguladığı teknikler olabilir lakin, bu müsabaka işi sporun başlangıcından tutun 10-15 yıl sürecek bir çalışmadır, bir sporcu yüzlerce maç yapıyor eksiklerini tamamlayarak geliyor, sonuçta uzun bir yoldur.
C-10- Satılmış Kibaroglu ;Savate Ve Canne Federasyonu genel koordinatörü; 47 yıllık spor hayatımız oldu 1976 yılından günümüze kadar rabbimin izni ile devam inşallah.
Sayın Dr. ALİ COŞKUN Hocam böylesine muhteşem bir çalışma yaptığınız için sizi tebrik ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum

OLİMPİYAT OYUNLARINA SIRASI İLE GİREN SPOR BRANŞLARI
1-OLIMPICS 1904. ST. LOUIS, USA- BOXİNG
2- OLIMPICS 1924. PARIS FRANCE- SAVATE
3- OLIMPICS 1988. SEOUL.KOREA- TAEKWONDO
4- OLİMPICS 2020. TOKYO JAPAN- KARATE
5- OLİMPİCS 2024. PARİS FRANCE- SAVATE TAM 100 SENE SONRA


Yüksel Yılmaz. İzmit’te ikamet ediyorum,  Jeet Kune Do Branşında en üst derece olan 8. Duan sahibiyim. Merkezi New York’ta bulunan World Jeet Kune Do Federation’da (Dünya Jeet Kune Do Federasyonu) Başkan Yardımcısı ve Teknik Kurul Başkanı olarak görev yapıyorum ve eğitimden sorumluyum. JKD Kulelkavido branşının da kurucusuyum.

CEVAP 1: Nasıl özetlerim bilemiyorum ama elimden geleni yapacağım. Biz Türkler kadim tarihimizde göçebe olarak yaşayıp yazılı kayıt tutmadığımız için bizi anlatan Çin kaynaklarından tarihimizi öğreniyoruz. Kayıtlı kaynaklarda Çin Seddi’nin yapılma nedeninin “Türk korkusu” olarak geçmeyeceği ve Çinlilerin sadece Türklerle savaşmadıkları muhakkak. Ayrıca Çinliler bu seddi ticaret için de kullandığı iddiasındalar. Zaten Çin dövüş sanatını Çin ordusundan ayrı düşünmemiz lazım. Çünkü Çin dövüş sanatlarının kaynağı ordular değil tapınaklardır (temple) ve dövüş ustaları komutanlar değil keşişlerdir. Henan eyaletinde 495’te inşa edilen Shaolin tapınağı aynı zamanda bir Kung Fu okuluydu. Shaolin Kung Fu’nun ilk kökenlerine ilişkin tarihi kaynaklar o dönemde tapınakta dövüş sanatları uygulandığını gösteriyor. Kuzey Wei İmparatoru Xiaoming’in Xiaochang döneminin 3. yılında, Hindistan’daki Mahayana Budizminin 28. patriği Bodhidharma, misyoner olarak Shaolin Tapınağına geldi. Bu tapınaklarda bu nedenle Budizm var ve Kung Fu ile iç içedir. Bodhidharma, Chan Budizmini tanıttı ve Shaolin Tapınağı topluluğu yavaş yavaş büyüyerek Çin, Chan Budizminin merkezi oldu. Fakat askerlerin bu tapınaklara olan tutumu imparatorun kim olduğuna bağlı olarak değişti.
Mesela Kuzey Zhou İmparatoru Wu Budist ve Taoistlere çok zulmederken, Kuzey Zhou İmparatoru Jing onların yıktığı tapınağı restore etti. Kısacası askerler Kung Fu bilmiyorlardı. Bodhidharma’nın dövüş sanatlarını Shaolin Tapınağında kurduğu fikri 20. yüzyılda yayıldıysa da bu bilgi yanlıştır. Bu efsane Yijin Jing olarak bilinen 17. yüzyıldan kalma bir qigong kılavuzundan kaynaklanır. Bodhidharmanın dövüş sanatlarıyla ilişkisi ancak 1904-1907’de “Lao Tan’ın Seyahatleri” adlı romanın Illustrated Fiction Magazinde serileştirilmesinin bir sonucu olarak yaygınlaşırken kimse şunu sormadı: “Bodhidharma’nın kendisi dövüşmeyi kimden öğrendi?” Sonradan putlaştırıldığı için dövüş ustası olduğu iddiası da ilave edildi. Düşünebiliyor musunuz Bodhidharma’nın Kung Fu ustalığının kaynağı bir hikâye, bir roman.
Aynı, Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye “Ey oğul” diye başlayan nasihat metninin aslında Tarık Buğra’nın 1983’te yayınlanan “Osmancık” adlı romanından bir alıntı olması gibi bir durum. Ming hanedanlığının başlangıcında hükümet dövüş sanatlarını savunmuyordu. Jiajing İmparatorunun hükümdarlığı sırasında Japon korsanlar Çin’in kıyı bölgelerini taciz etti ve generaller Yu Dayou ve Qi Jiguang birliklerini korsanlara karşı yönetti. Fujian’ da kaldığı süre boyunca Qi Jiguang, Japon korsanlara karşı kullanılacak bir dizi boks ve asa (jo) dövüşü tekniği geliştirmek için yerel Shaolin rahipleri de dâhil olmak üzere Çin’in her yerinden dövüş sanatçılarını bir araya getirdi.

Rahiplerin Japonlara karşı mücadeledeki başarılarla hükümet tapınağı büyük çapta yeniledi ve Shaolin, hükümet tarafından ayrıcalıklardan yararlandı. Daha sonra Shaolin rahipleri Ming hükümetince savaşlara katılmak üzere defalarca kez iş birliği yaptı. Çin’in askeri başarısına olağanüstü katkılarından dolayı imparatorluk sarayı birçok kez Shaolin Tapınağı için anıtlar ve binalar inşa etti. Bu aynı zamanda Shaolin kung fu’nun ulusal dövüş sanatları camiasında meşruiyeti demekti. Ming Hanedanlığı döneminde Shaolin doruk noktasına ulaştı ve Caodong Chan Budizm Okulunun merkezi oldu. Shaolin kung fu farklı hareketlerin birleşimi olan formla (taolu) saldırı ve savunma hareketlerine dayanan farklı becerilerden oluşan bir sistemdir. Hareketlerin yapısı vücut hareketi yasalarıyla uyumlu olan eski Çin tıbbi bilgilerine dayanır. Tapınakta formlar tamamlayıcılık ve karşıtlık ilkelerinin entegrasyonuna odaklanılarak öğretilir. Shaolin kung fu’nun dinamik ve statik bileşenleri yin ve yang’ı, sertliği ve yumuşaklığı vb. bütünleştirdiği anlamına gelir ve bir felsefe olarak değerlendirilir. Katkı olarak Türklerin neler kattığına dair bir kaynak yok. Fakat Müslüman ustaların katkıları çok. Arap ve Fars kökenli ilk Müslüman tüccarlar ve seyyahlar ipek ticareti için Çin’e seyahat ettiler ve yüzyıllarca süren güçlü ticari ilişkiler kurmak için tehlikeli yolculuklara çıktılar. Bu, özellikle Shaanxi Eyaletindeki antik imparatorluk şehri Chang’an’da (bugünkü Xian), İpek Yollarının doğu terminali ve diğer denizcilik (İpek Yolu) liman kentlerinde, Müslüman ticari topluluklar içinde ekonomik büyümede artışa neden oldu. Müslümanlar ülke çapında yerleştikçe ve geniş çapta dağıldıkça, Müslümanların kendi içişlerini yönetmelerine, camiler inşa etmelerine ve şeriat hukukuna göre hüküm veren bir Kadı atamalarına izin verildi. Bir askeri komutan An Lu-Shan, MS 755’te İmparator Su T’sung’a karşı isyan ettiğinde, Abbasi Halifesi Abu Jafar al- Mansur’a acil bir ricada bulunuldu ve o hemen 4000 askerden oluşan bir birlik göndererek sonunda huzursuzluğu bastırıp şehri yeniden ele geçirdi. İmparatora yardım eden birçok Abbasi savaşçısı, Çin’de kalma davetini kabul ederek Çinli eşlerle evlenerek Çin toplumuna entegre oldular.

İslami kimliği korumak ve saygı duyulan Müslüman atalardan gelen ortak bir soy ve inişi vurgulama iddiasında olduysalar da, bu atalar yüzyıllar boyunca halk arasında “Hui Hui” olarak biliniyordu ve dünyadaki tüm Müslüman azınlıkların en uzun ömürlüsünü kurdular. Kubilay Han’ın kurduğu Moğol Yuan Hanedanlığı (1279- 1368 CE) sırasında Müslümanlara özel statü verildi ve devlet adamı, astronom, astrolog, doktor, eczacı, mimar, iş adamı, filozof ve yazar olarak üstün yetenekleri ve katkıları nedeniyle “Da’shma” veya “Da’shman” (bilge kişi) olarak biliniyorlardı. Kubilay Han’ın otuzdan fazla yüksek Müslüman yetkiliyi içeren kraliyet mahkemesi ve saraylarının verimli yönetimi Marco Polo tarafından da fark edildi. 12 idari bölgenin sekizinde Müslüman valiler vardı ve Müslümanlar sivil iktidarda üst düzey görevlerde bulundular. Onlar aynı zamanda askeri danışmanlardı, ayrıca uzun ve tehlikeli yolculuklarda kervanlara eşlik eden dövüş sanatları uzmanları ve korumalardı. Müslüman bilim adamları Shensi’deki (Shaanxi) ünlü gözlemevinin inşası ve işletilmesi dâhil olmak üzere çeşitli projelere katılmaya davet edildiler. Pek çok seçkin Müslüman, Çin’in stratejik olarak önemli boşlukları doldurma ihtiyacına cevap verdi ve her alanda mükemmelleşti. “Hui Hui” (Müslüman) topunu yapan iki uzman teknisyen, daha sonra 3.000 – 7.000 kişilik bir ordunun ikinci komutanı olan Wan Hu Vekilliğine terfi eden Mufari’den Allah-uddin ve Suriye’den İsmail’di; “Hui Hui” topunun imalatında başmüfettiş oldu. Shams-uddin üç tür eski Çin kitabını inceledi. Taoist felsefeye ve iki kozmik gücün birliği ilkesine odaklanan eski bir kavram olan “Tai T’si”, Yin ve Yang sembolünün kökenini araştırdı. MS 1279’da 67 yaşında öldüğünde, cenazesine birçok kişi katıldı ve Müslüman olmayan Çinliler onun onuruna bir türbe ve Guangzhou’da bir mezar anıtı inşa ettiler. Hubei Eyaletinden bir Hui Müslümanı olan merhum Büyük Üstat Ch’ang Tung Sheng (1905-1986), antik Shuai Chiao sanatının Çin’in en öncü savunucularındı. Büyük Usta Ch’ang’ın kıdemli bir öğrencisi olan Matt Mollica’ya (5. Teng) göre, “Ch’ang Tung Sheng’e saldırmak, elinizi bir karıştırıcıya sokmak gibiydi”. İkincisi, birçok farklı stilden gelen tüm meydan okumaları kabul etti ve yarım yüzyıldan fazla bir süredir yenilmedi. Böylece daha birçok Müslüman dövüş ustalarının da Kung Fu ekolleri gelişti. Kanaatime göre Çin savaş sanatları, Çinlilerin insanları korkutan hayvanlara davranarak insanlara üstün gelme teorisi ile hayvan stillerini taklitle icat ederek zenginlik kazanmıştır. Bu nedenle en eski beş hayvan stili Kaplan, Leopar, Turna, Yılan, Ejder’dir.

CEVAP 2: Ülke olarak bu sporlara olan yatkınlığımız diğer sporlardaki başarılarımızla kıyaslandığında apaçık görülür. Futbol, basketbol, geçen yılki istisnai başarısına rağmen voleybol gibi takım sporlarından ziyade bireysel sporlarda daha başarılıyız. Çünkü bireysel sporların devlet desteğine takım sporları kadar ihtiyacı yok.

,

CEVAP 3-4: Motorik egzersizler dendiğinde hız/serilik, güç/kuvvet, esneklik/germe, dayanıklılık/direnç ve koordinasyon/kombinasyon akla gelir. Bunlardan mesela hız ve güç anaerobiktir; dayanıklılık aerobiktir. Bu durumda biz anaerobik branşlarda daha başarılıyız. Çünkü tez canlıyız. Sabrın gerektiği aşamalarda başarısız oluyoruz. Bunun nedeni cirit ve pehlivanlığın prim yaptığı çağlardaki sabır ve erdemimizin azalmasıdır. Teknik üstünlük kategorik olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle önce bunu belirlemek gerekiyor.
“Tekniksel nitelik” olarak mı “nicelik” olarak mı? “Sporcuya bağlı olarak gelişen teknik üstünlüğü” mü yoksa “branşa bağlı olarak gelişen” mi? Pratik- teorik, kalıpsal olan-gelişime açık olan ve saire dikkate alındığında bile, teknik üstünlük branş içi-dışı olarak değişkendir. Eğer tüm branşları dikkate alıp mukayese için bunu sorduysanız teknik üstünlüğün belirleyicisi, gelişime açık felsefesidir. Mesela Jeet Kune Do felsefesinde müfredatınıza bakarak çalıştığınız bir teknikten daha iyisi söz konusu olduğunda vaz geçip müfredatınızdan çıkarabilirsiniz ve alternatif olanı dâhil edebilirsiniz. Çünkü “yararlı olanı al, yararsız olanı at ve oradan itibaren geliştir” diyen Bruce Lee’nin zaten kendisidir. Böylece JKD tekniği bilimsel gelişmelerden olumlu etkilenir. Motorik egzersizlerde öncelik sırası esneklik ve germedir. Tüm dövüş sporcularının alt yapısı jimnastik olmalıdır. 3 yaşında jimnastiğe başlayıp altyapı kazanırken 5-6 yaşlarına gelindiğinde beraberinde yüzme sporu yapmalıdır. 11-13 yaşlarında dövüş sporlarına başlamalıdır. Bu yaşlardan sonra diğer motorik egzersizleri yoğunlaştırmalıdır. Dövüş sporları yapacağı için dayanıklılık egzersizleri oran olarak daha düşük olacaktır.

CEVAP 5: Bire bir eğitim kadar iyi olmayacak ama ilgisiz kalmaktan iyi olacaktır. Kanaatimce uzaktan eğitim için en uygun branş Jeet Kune Do’dur. Çünkü JKD zaten bir felsefedir ve prensipler üzerinden ilerler. Uzaktan eğitim aldıktan sonra muayyen zamanlarda kontrol/test ve nihayet sınav için bir araya gelinebilir. Diğer branşların buna uygun olduklarını sanmıyorum.

CEVAP 6-7: Yeteneğe bağlı olarak 11-13 yaşlarında başlanabilir. Müsabıklar için yaş sınırı genellikle 40’tır. Yaşlandıkça tempo yavaşlamalı fakat bırakılmamalı. Hatta yaşlandıkça anaerobik kapasite yüzdesi düşürülüp aeorobik kapasite yüzdesi artırılmalı; fakat limitler çok zorlanmamalı ve her sancı bir sinyal olarak telakki edilmelidir. Koşamayan bir yaşlı hızlı yürüyüş yapabilir, hızlı yürüyemeyen yavaş yürüyebilir; onu da yapamayan bulunduğu yerde statik egzersizler yapabilir.

CEVAP 8: Antrenman süre ve biçimi müsabık olan-olmayanlar için, müsabakalara uzak-yakın zaman aralığı için, amatörler-profesyoneller için değişkendir. Bizim branşımızda 45-90 dakika ağırlıklı olarak anaerobik (%70)/aerobik (%30) egzersizden sonra teknik egzersize geçilir. Seansımız toplam 120 dakikayla sınırlı; fakat serbest olduğumuzda teknik antrenmanı uzatıp sparring çalışılmalarıyla bitiriyoruz. Antrenman için spor salonlarımız akşam saatlerinde açık oluyor. Eğer bireysel çalışacaksanız havanın en temiz olduğu saat ve yerleri seçmelisiniz. Mümkünse sabah 05 civarı 30-45 dakika koşuyu öneririm. Bu saatte yapılan koşuyu güneş doğduktan sonra yapmak daha yorucudur. Amatörler haftada 3 gün ikişer saat çalışabilir. Profesyoneller performansı düşürüp artırarak haftanın 6 günü çalışmalılar. Bruce Lee haftada 6 gün bir gün ağır, ertesi günü hafif, sonraki gün ağır, sonra yine hafif şeklinde haftalık rutin program hazırlamıştı.

SORU 9: A şıkkını bir müsabakanın en başında rakibi tanımak için ve müsabaka ilerledikçe fırsatların oluştuğu muayyen zamanlarda uygulayabilirsiniz ama müsabakanın başından sonuna kadar bu şekilde kurgulanırsanız, eşzamanlı atak fırsatlarını kaçırırsınız. B şıkkı işi şansa bırakmak demek olur ve her an knock-out olabilirsiniz. C şıkkında eşzamanlılık
var; Bruce Lee buna “timing” diyor ve bu bir JKD prensibi. Fakat buna kurgulanmak da yanlış olur. Çünkü hep beklemeniz gerekmeyebilir. Bazen sizin ilk atağı hem de patlayıcı yapmanız gerekebilir. Bruce Lee buna “blasting” diyor. Bu durumda cevabımız D şıkkı ama burada yok…

CEVAP 10: Ben Yüksel Yılmaz. İzmit’te ikamet ediyorum. Çocukluğumdan beri kırk küsur yıldır Jeet Kune Do ile ilgiliyim. Branşımda en üst derece olan 8. Duan sahibiyim. Merkezi New York’ta bulunan World Jeet Kune Do Federation’da (Dünya Jeet Kune Do Federasyonu) Başkan Yardımcısı ve Teknik Kurul Başkanı olarak görev yapıyorum ve eğitimden sorumluyum. JKD Kulelkavido branşının da kurucusuyum. Branşımın dışında nispeten branşıma yakın olan Muay Boran, BJJ, Wing Chun, Kali, Knife Fighting ve MMA branşlarını kendime daha yakın görmekle beraber hepsini seviyorum. Savunma sporlarına başlayanlar için tavsiyem jimnastikle ilgili alt yapı kazanmaları ve branşın geleneksel kalıpları içinde hapsolmayıp özgür olmalarıdır. Röportaj için asıl ben teşekkür ederim… Saygılarımı sunuyorum…


Ayhan Kısrure 54 yaş, İstanbul; Türk savaş sanatı sanguchi 39 yıl
Sistem kurucusu ,Türk savaş sanatı Alpagut ve sayokan

CEVAP 1-
Türk Çin ilişkilerinin başlangıcı milattan önceki yıllara kadar uzanmaktadır.
Ancak Tarihi gerçekler bize göstermektedir ki M.S. tarihlerde Çin’in gelişme devrelerinde çin’in üzerinde Türklerin hemen hemen her konudaki etkisi ret edilemez bir gerçektir.
Çin’in bu devrelerde şekilleşen milli kültürü (mimari, edebiyat, müzik, kıyafet, vazoculuk, çömlekçilik, çizgili seramik türleri ve tabiki savaş sanatları ve teknikleri vb. gibi.) ve bir çok
gelişiminde Türk’lerin derin etkileri vardır. Türklerin  tarihte en çok ilişki kurduğu devlet Çin’dir desek yanlış olmaz. Çinlilerin Türk akınlarını durdurmak için Çin seddini yapmaları (MÖ. 214) Dünya tarihine geçmiş en önemli olaylardan birisidir. Tüm bu etkileşmenin içerisinde savaş sanatlarının sporlaşma sürecinde de Türklerin reddedilemez etkisi olmuştur.
Ancak Çin devleti tarihsel gelişimini anlatırken bilerek ve kasten bu gerçeği inkar yoluna gitmiştir.
Son dönemlerdeki özellikle Türk ve Avrupalı tarihçiler Türk tarihini adeta yeniden ele alarak ve yeni baştan yazmaya ve bu konuda eserler çıkarmaya başlamışlardır. Bu eserlerdeki Tarih, gerçekler ışığında Çin tarihinde Türk etkisi belge ve kanıtları ile gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.
Bu noktadan hareketle Çin kung-fu su üzerinde Türk savaşçılarının Türk Budist rahiplerin ve Türk Kung-fu cu larının etkisi tarihi bir gerçektir.
Hatta bu sporun diğer Asya ülkelerine yayılmasında da Türk tüccarların, misyonerlerin ve savaşçıların da büyük etkisi vardır.
Tüm bu gerçekler ışığında Türklerin Çin savaş sanatlarındaki yeri her geçen gün yazılı kaynaklara geçmekte ve kısa bir zaman sonra bu gerçekleri Çinlilerinde kabullendiğini göreceğiz.

Cevap-2
Tabi ki Türk milletinin tarihi ile özdeşleşmiş olan bozkır yaşantısının mecburen sağladığı mücadeleci yapı ve bu yapıdan gelişen savaşçılık özellikleridir. Genetik olarak bu özelliğin ve kabiliyetini çağımız Türk insanında görmek şaşırtıcı olmasa gerek.
Cevap-3
Branş ve stilleri birbirinden bağımsız değerlendirmek gerekir. Her sistem kendi içerisinde oluşturduğu felsefe ile saldırı ve savunma tekniklerini geliştirmiştir.
Ancak tam temaslı sistemlerin Boks,Muay Thai,Full Contack,Sanda,Vuruşlu karate,Kafes döğüşleri vb. sistemlerin çok daha etkili olduğunu belirtmek gerekir.

Cevap-4
Hız,güç ve esneklik savaş sanatlarının saç ayağı olarak bilinir. Antrenörün çalıştırma sistemi ve sporcunun anatomisine göre sıralama değişebilir.
Sporcunun anatomik kabiliyetlerine göre eksik olan bölüm öncelik alabilir.

Cevap-5
Hiç spor yapmamaktan sa tabi ki daha iyi bir formüldür. Ancak eğitici olmadan video ve görseller üzerinden yapılan çalışmalarda temel yanlışlıklar duruş ve gard bozukluğu ve tekniklerin eksik ve hatalı şekilde çalışılması gibi olumsuz yönlere dikkat etmek gerekir.
Cevap-6
6 yaş çocuğun kendisi ile ilgili neler yaptığının farkında olduğu bir yaştır. En uygun yaş diliminin 6 ile 8 yaş arasıdır. Ancak “spora başlamanın yaşı yoktur” felsefesini hayatımızdan hiç çıkarmayalım.


Cevap-7
Yaş ve anatomik yeterlilik spor yaparken önemle dikkate alınmalıdır. Yaşlılığın her evresinde spor yapılmalıdır. Yaş sınırı yoktur.
Cevap-8
En az 1 saat en fazla 90 dakika, haftada en az 2 en çok 4 gün,sabah erken saat veya akşam 18-21 arası uygun bir standart dır. (Tabiki amatör sporcular için)

Cevap-9
Sporcunun anatomik, algı, sezinleme, hız, güç ve antrenman performansı rakibin teknik kapasitesi gibi bir çok unsur bu soruya cevaptır. Her müsabaka kendi içerisinde farklı taktik ve teknikler içerir. Bu yüzden bu soruya standart bir cevap vermek yanlış olur.


Cevap-10
Ayhan Kısrure ; İstanbul, 54 yaş,Türk savaş sanatı sanguchi 39 yıl ; Sistem kurucusu
Türk savaş sanatı Alpagut ve sayokan
Sabır, azim, çok çalışma ve hocaya itaat.


Cengiz Deniz ; Karate ; Türkiye ve Balkan uluslararası karate şampiyonu, Siyah kışak 7. dan
Milli sporcu,  uzun yıllar karate milli takım antrenörlüğü ve teknik direktörü olarak görev yaptı,  avrupa ve dünya şampiyonu sporcular yetiştirdi.

Cevap 1. Sayın hocam savunma sporlarının Çin ve Asya ülkeleri tarafından çıkarttığı söylense de Orta Asya Türklerinde savunma sporlarında rolü büyük olduğuna inanıyorum. Türk olarak savunma sporlarına yatkın olduğumuz ecdadımızdan gelen savunma açık el vuruşları itme çekme fırlatma gibi güçlü atışlar, Türklerin girmiş olduğu savaşlarda ortaya çıkmıştır. Bu da savunma sporlarının sadece Çin ve Asya ülkelerinden değil, Türklerin uzun yıllar Silahsız savunma sanatını geliştirdiği bazı kaynaklarda gözlenmektedir. O yıllarda Türklerin savun ma ve dövüş sanatını kaleme almadıklarından dolayı, Türklerin tarihinde gözükmemektedir.

Cevap 2- ülke olarak savunma sporlarına yatkın olmamızın nedeni yine ecdadımızdan gelen korkusuzca dövüşmek avlanmak dağ tepe Göl ırmak gibi yerlerden at üstünde ve herhangi bir hayvanın üzerinde yorucu ve cesaret isteyen haraketle çoğunlukla Türkler tarafında yapılmıştır ;  cesaretli ve hızlı hareket etme gibi özelliklerimiz bulunduğundan savunma sporlarında bu özelliklerin olması nedeniyle bize çok yatkındır. Bu nedenle Ülke olarak atışlarda tutmalarda fırlatmalar da kol ve bacakları kullanmakta hünerli olduğumuz gözükmektedir. Bu nedenle Biz de savunma sporları ve dövüş sporlarında başarı sağlıyoruz

Cevap 3- tüm savunma sporları içerisinde karatede  daha fazla teknik üstünlükler gözükmektedir, şahsi araştırmalarımda Karate sporunun çok çeşitli disipline sahip olduğu ortadadır fazla kolları bulunduğunda çok Örneğin karatenin en eski branşı olan kempo karete çok çeşitli sitil olup sopa zincir orak tarzı gibi aletlerde kullanmıştır Bu nedenle Karate sporunun daha çok teknik kullanabilme becerisi olduğundan, tüm savunma sporlarından daha üstün tekniklere sahip olduğu çoğu araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Karate sporu çoğu disiplinlere de yol açmıştır karatenin tekniklerinden esinlenerek çeşitli branşlar meydana gelmiştir. Bu da çok fazlasıyla dünya ülkelerinde yaygın olarak çalışılmaktadır

Cevap 4- Tüm sporlarda olduğu gibi belli teknikler öğrenildikten sonra Öncelikle kuvvetlenip sonra denge üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. Çünkü denge vucudun biyomekaniğidir sonra hız olarak eklenmelidir denge geliştikçe hız çalışması eklenmelidir.
Cevap 5- Savunma sporlarında dergi gazete gibi öğretilerde sakınca doğurmaktadır. Çünkü hareketin nereden başladı nereye geldiği ve nasıl yapıldığı gözükmemektedir. Bu nedenle fiziksel sakatlıklara yol açmaktadır ömür boyu kalıcı sakatlıklar olabilmektedir görsel videolarda bir nebze belki öğrenilebilir ama bu da yine zordur. Çünkü temel eğitimi olmayan hiçbir altyapısı olmayan bir kişinin görsel ve yazılı kaynaklardan sportif hareketleri vücuduna öğretmesi zor gözükmektedir fakat, eğitim almış daha önce temelini bilen bir kişi görsellerden faydalanabilir. Çünkü konuyu bilmektedir. Doğru olan, bir bir Eğitmen tarafından eğitilmelidir. Örneğin ağırlık çalışma sırasında yüksek ağırlık kaldıran Bir sporcunun yanında biri olmadığı takdirde ağırlığın üzerine düşmesi ömür boyu sakatlıklara neden olmaktadır O nedenle mutlaka bir kişinin kontrolü eğitimi altında olmalıdır, savunma sanatları da bu şekildedir doğru olan öğretmeni ve antrenörle birlikte çalışılmasıdır.

Cevap 6- Savunma sporlarında başlama yaşı şu anda 5 yaş ve biraz daha Yukarısı 1 yaş Fazla olma şartıyla 6 yaşında başlanmalıdır. Çünkü çocuk küçükken vücut koordinasyonu gelişmeli kendini koruyabilme saklanabilme kaçabilme gibi hareket becerilerini geliştirmelidir. Bu da savunma sporlarında oldukça fazla var. Çocuk gelişiminde savunma sporları çok önemlidir. Özgüven, cesaret gibi olguları geliştirir, korkaklığı giderir, denge ve esnekliğini artırdığı için küçük yaşta savunma sporlarına başlaması uygundur bu durumda yine eğitimli bilgili deneyimli antrenör eşliğinde yapılmalıdır çocuk grubu çok dikkat isteyen bir gruptur.

Cevap 7. Savunma sporlarında yaş sınırı Normalde yoktur fakat sağlıklı olup ayakta durabildikten sonra her yaşa hitap etmektedir. Savunma sporları yine deneyimli ilgili antrenör eşliğinde yapılmalıdır savunma sporların bölümleri birkaç gruba ayrılmaktadır her yaşa hitap etmektedir 50 yaş üzer i 60 yaş üzeri gibi yaş kategorilerinde savunma hareketlerini ve taiçi kata yaparak fiziksel rahatlamayı da sağlamaktadır . Her yaş grubuna savunma sanatları hitap etmektedir. bazı engelli özel kişilerde oturduğu yerde savunma hareketlerini yapmaktadır bu nedenle savunma sporları her yaşın sporu diyebiliriz.

Cevap 8- Savunma sporları için yapılacak saat aralıkları :  Yeni başlayanlarda bir saat yapılmalıdır, 15 dakikası strechinge- açma- germe-esneme ve diğer dakika da Teknik öğreti ile geçilmelidir. Performans sporcuların saatleri değişmektedir savunma sporlarına yeni başlayanlar için 60 dk yeterlidir

Cevap 9- Bir müsabık sporcu Öncelikle her şeyini tamamladıktan sonra saha içerisinde alan kontrolünü ele almalı, alan hakimiyetini kurmalı, rakibi tedirgin ederek kendisine gelmesini beklemeli ve boşluklarını görmelidir. Bu boşlukları gördükten sonra rakibi kısa süreli Saniyeler içerisinde tanıdıktan sonra ataklarını ister blok atak isterse kendisine özel hazırladığı teknikleri uygulamasıdır.

Cevap 10- Cengiz Deniz ;  Türkiye Balkan uluslararası karate şampiyonluklarım bulunmaktadır. Milli sporcuyum uzun yıllar karate milli takım antrenörlüğü ve teknik direktörü olarak görev yaptım, avrupa ve dünya şampiyonu sporcular yetiştirdim. 45 yıllık spor tecrübem var,  7. dan siyah kuşağım.57 yaşındayım halen aktif sporun içindeyim.

—————————————————————————————————————————————————————————————-

Hüseyin AŞÇI ; WUSHU KUNG FU 3. KADEME MİLLİ TAKIM ANTRENÖRÜ

C.1- Binlerce yıllık bir geçmişi olup günümüzde hala güçlü bir devlet olarak ayakta olan TÜRK MİLLETİNİN, zamanında imparatorluk ve birçok devlet kurmuş olması, mutlaka güçlü bir savunma ve saldırı askeri stratejisin varlığını gösterir. Tarihimizde bilinen Alp*Alperen*Alpagu gibi adlandırılan *çok güçlü ve yalnız savaşan savaşçılar*anlamına gelen savunma ve saldırı sanatını çok iyi icra eden savaşçılarımız var olduğu biliniyor ama yeterli kaynağa sahip olamadığımız için dünya da bu konuda söz sahibi olamıyoruz.
C.2- Tabi bunların nedeni genlerimizde yatıyor savaşçı bir milletiz mücadeleyi seviyoruz.
Örneğimi mazur görün* Doğada bazı yırtıcı hayvanlar binlerce yıl insanlar tarafından ehlileştirilmeye çalışıldı ama başarılı olamadılar, sebebi o canlının Yaratan tarafından genlerinin bu şekilde kodlanmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle, mücadele sporlarına yatkınlığımız buradan geliyor
C.3- Savunma sporları yani bireysel sporlar olsun, diğer sporlar, takım sporları olsun; Sporcu disiplini tüm sporcular ve spor dalları için aynı olmalıdır, aksi taktirde başarı gelmez.
Takım sporlarında, futbol, basketbol gibi, hatanızı telafi edecek takım arkadaşlarınız vardır ama
bireysel sporlarda yoktur. Boks, kıck boks gibi bireysel mücadele sporlarda yapacağınız hamleyi tüm ayrıntısına kadar düşünüp hızlıca doğru kararı vermelisiniz, aksi taktirde hatanızın telafisi olmayabilir.
C.4- Spora yeni başlayan biri için antrenörün sıralaması : Sporcunun yaş aralığı, mesleği, spor geçmişinin olup olmadığı vs. tüm bunları göz önünde bulundurarak bir program hazırlamak bu programda öncelik ilk olarak sporcuya kondüsyon yüklemesi yapıp ardından, sporcunun fiziki durumuna bakılarak diyet, eksikler bölüm bölüm antrenman programına katılmalıdır.
C.5- Bir sporcu hangi sporu yaparsa yapsın mutlaka araştırmacı olmalı, bu gelişim için şart, kendi yaptığı branşla ilgi sosyal medya takibi, çıkan makaleleri okumalı, konuyla ilgili uzman görüşlerini dinlemeli, bunları mutlaka yapmalıdır.

Bununla beraber hocaya erişemeyen spor gönüllüleri karınca kararınca gönül verdikleri sporu yapabilirler. çok ileri seyiye düşünmesinler,  çünkü yaptıkları branşa tam vakıf olmadıkları
için sakatlanabilirler;  ayrıca bilmedikleri yanlış bir tekniği uzun zaman çalıştıkları zaman yanış tekniği doğruya çevirmek sporcu için ve antrenör için ileride çok zor olacaktır.
C.6- Sadece savunma sporları için değil tüm sporlar için ne kadar erken başlarsak o kadar iyi.
Yapılacak branşı çocuklara sevdirmek için antrenmanların bir bölümünde mutlaka çocuklara branşa
paralel oyunlar oynatılmalı bu şekilde çocuklar antrenmanlardan keyif alıp sıkılmıyorlar.
C.7- Sporun ve savunma sporunun önemi, ileriki yaşlarda daha da önem kazanıyor, yaş sınırlaması yok, sağlıklı ve uzun yaşamın sırrı dengeli ve sağlıklı beslenme ve spor yapmak.

Savunma sporu denince akla yumruk tekme darbe almak darbe vurmak akla geliyor bu yanlış bir algı. Teakwando’da punse; karate’de kata; wushu kung fu’da tao yada taiçi ; ya da anlayacağımız ifadesiyle hayali döğüş yada gölge boksu ileri yaşlarda çok önem kazanırlar. Bu stiller, ileri yaşta olan sporcularımız için çok güzel bir egzersiz olmaktadır. Tempo, kişinin fiziki yapısına göre ve yaşa göre ayarlanmalıdır.
C.8- Ortalama bir sporcudan bahsedersek hangi antremanı yaptığı önemlidir. Bunlar güç, kondüsyon, teknik, taktik , ağırlık antrenmanı gibi. Bu antrenman çeşitleri süreyi değiştirir.
Milli takım seviyesinde bir sporcu için her gün : Sabah kondüsyon antremanı, öğle teknik taktik, akşam güç yada ağırlık antrenmanı.
C.9- Bu stratejiler genelde sporcunun mental ve fiziki yapısına göre değişir, tabi yarışacağı rakibinin durumuna göre strateji de belirlenebilir.
C.10- HÜSEYİN AŞCI ; ORDU/ÜNYE, YAŞ 48, WUSHU KUG FU VE KICK BOKS
1990 YILLARDA WUSHU VE KICK BOKS LA SPOR HAYATIMA BAŞLADIM
WUSHU KUNG FU 3. KADEME MİLLİ TAKIM ANTRENÖRÜ
KICK BOKS 2. KADEME ANTRENÖR
FITNESS 1. KADEME ANTRENÖR
COMBAT JİU JİTSU
SPORA BAŞLAYANLAR İÇİN İLK TAVSİYEM :  KORKUYORSAN YAPMA , YAPIYORSAN KORKMA !
GELİŞİM İÇİN DEVAMLILIK ŞART !

KIYMETLİ HOCAM ;
Bilgimizin yettiği kadar dilimizin döndüğü kadar yazmaya çalıştım. eksik yada hata mutlaka vardır,
sürçü lisan ettiysek af ola.

——————————————————————————————————————————————————

Cemal GENÇ ; Kick Boks 2. Kademe Antrenör ve 4. Dan Sporcu, Kick Boks Ulusal Dünya ve Avrupa Kupası Şampiyonluğu

Cevap 1- Kıymetli Hocam! Dediğiniz gibi whu shu ve win chun vb. savunma sanatları Çin menşeili diye bilinir. Ama çoğumuzun bilmediği ve tarihi çok eskilere dayanan Alpagu, Hun
aba güreşleri gibi bir çok mücadele dalları atalarımız tarafından geliştirilmiş ve yıllarca kullanılmıştır. Sistemli bir mücadele eğitimine sahip olmayan bir toplum bu kadar uzun dönemler hakimiyetini koruyamazdı. Dediğiniz gibi Çin savunma sanatlarını atalarımızdan kapmış ve geliştirmiş te olabilir, ya da Atalarımıza karşı savunabilmek için kendi savunma
sanatlarını oluşturmak zorunda da kalmış olabilir. Farklı olasılıklar mevcuttur…

Cevap 2- Ülke olarak yatkınlığımız varsa Tabi ki mücadeleci genlerimizdendir. Ama bana göre genler kadar önemli, hatta daha da önemli insanın istemesi ve istediği şey uğrunda sabırla gereken çaba ve çalışmayı göstermesi başarının asıl sırrıdır. Çünkü başarıyı millet olarak sınırlandıramayız. Disiplinli ve gerekli çalışmayı yapan her millet ve her sporcu zafere gidebilmektedir.

Cevap 3- Savunma sanatları arasında şu veya bu üstündür diye yapacağım bir yorum kendi adıma hadsizlik olur. Her savunma sanatlarının ayrı bir değeri ve öğretileri vardır. Ama şahsi bakışım bütün vücut organlarının kullanılabildiği, kısıtlamaların olmadığı savunma sanatları daha idealdir. Yani Combat Sistemler ve Karma Dövüş Sanatları gibi…

Cevap 4- Hız, güç, esneklik sıralamasında Şahsi düşüncem teknikten de önce esneklik olmalıdır. O yüzden imkan dahilinde bir çocuğun gerekli esnekliği kazanana kadar Jimnastikle      spora başlaması. Çünkü esnek olmayan vücut tekniği de düzgün yapamayacaktır. Esnekliğini kazanan sporcunun tekniği öğrenmesi ki teknik bir branşın temel taşlarıdır. Teknik sonrası hızlanmaması, çünkü bir mücadelede hız çok önemlidir. Ve en son tekniğini güçlendirmesi uygun olur. Çünkü bütün sporlarda olduğu gibi mücadele sporlarında da çük önemli bir faktördür.

Cevap 5- Usta bir eğitmen olmaksızın mücadele sporlarını öğrenmek çok mümkün olmayacaktır. Yapılsa da ya eksik kalacak ya da düzgün olmayacaktır. Çünkü sebep-sonuç ilişkisini kavrayamayacak, uygulamalar noktasında eksik ve yetersiz kalacak, yanlış özgüvenler neticesinde üzücü ya da spordan uzaklaştırıcı sonuçlar yaşaması mümkün olacaktır.

Cevap 6- Jimnastik eğitimi sonrası 6 yaş sonrası uygundur. Tabi ki bu benim düşüncem. Bu yaşlar öncesi çocuklarda savunma ve mücadele sporlarında çok bir verim alınamıyor
(istisnalar hariç). O yüzden 6 yaşına kadarki süreyi jimnastik gibi esneme sporlarıyla değerlendirebilir.

Cevap 7- Savunma sporları ne zamana kadar yapılabilir, çok güzel bir soru… Kişi kendisi bırakana kadar yapılır. Tabi ki de yaş ilerledikçe belirli bir yaşa kadar yükselirsiniz. Ama belirli
yaşlardan sonra muhakkak kısıtlanmalar ve gerilemeler başlıyor. Ama sorun değil, Kendi yavaşlamanız başladığında başkalarını hızlandırmanız gerektiğini anlıyorsunuz. Bu bir
sevdadır. Velhasıl isteseniz de kopamazsınız. En kötü İçinizde yaşar, Beyninizde savaşırsınız…

Cevap 8- Antrenman Saatleri 1-1,5 saat aralıklarında olmalı ve gün aşırı olmalı. Tabi ki bu dediğim amatör Sporcular içindir. Daha profesyonel seviyelerde daha farklı zaman dilimleri
devreye girer. Daha uzun süreli ve sık antrenmanlar yapılır.

Cevap 9- Bir müsabık sporcu önce şunu yapmalı diyemem. Ama şunu net diyebilirim ki; bir sporcu savunmada da hücumda da iyi olmalı. Teknikleri net olmalı, kondisyonu çok iyi olmalı ve en önemlisi iyi gözlemleyip hızlı karar yeteneğine sahip olmalı.

Cevap 10- Adım Cemal GENÇ. Din gönüllüsüyüm, Şuan Almanya’da İmam-Hatip olarak görev yapmaktayım. 44 Yaşındayım. 1993 yılından bu güne, güreş ile başladığım spor hayatıma Kick Boks, Whu Shu, Savate, TSST COMBAT ve Ju Jitsu sporlarıyla fırsat ve zaman buldukça devam ettim.

Kick Boks 2. Kademe Antrenör ve 4. Dan Sporcu
Savate 1. Kademe Antrenör
TSST COMBAT 1. Kademe Antrenör
Ju Jitsu 1. Kademe Antrenör
Kick Boks Ulusal Dünya ve Avrupa Kupası Şampiyonluğu
Kikck Boks Ulusal Dünya ve Avrupa Kupası 3.’lüğü
Kick Boks Almanya Şampiyonluğu ve 2,’liği ve Ulusal Dünya kupası 2.’liği gibi bazı küçük
başarıları elde ettim.
İddialı değilim, sadece mücadele sporlarını seven biriyim. Selam ve saygılarımla.

—————————————————————————————————————————————————————————–

Cavit ARSLAN ;  59 yaşındayım, Teakwondo Siyah Kuşak 6.DAN Milli Hakem ve Antrenör

Cevap 1. Evet bizim atalarımızdan Orta Asya’dan günümüze aktarıldığı da önemli bir gerçeklik içermektedir.

Cevap 2. Genimizde savaşçı ruhu vardır. Biz Atalarımızdan beri savaşçı milletiz.
Cevap 3. Do felsefesinde Vatan – Millet –Bayrak sevgisi disiplin getirir.
Cevap 4. Önce esneklik güç ve hız gerisi kendiliğinden oluşur. Esnek ve güçlü olmadan teknik öğrenilmez.
Cevap 5. Çokta doğru bulmuyorum, sakatlık doğar, tekniklerin yeri ve zamanı önemlidir; Nerede uygulanması konusunda hocaya ihtiyaç vardır.
Cevap 6. Altı ( 6  ) yaşında başlanırsa çok mükemmel gelişir.
Cevap 7. En az 70 yaşına kadar yapılmalı, fakat yaş ilerledikçe tempo düşmesi lazım.

Cevap 8. En az 1 akşam saatinde haftada en az 3 gün, gün aşırı antrenman yapılmalı, kasların bir gün antrenmana bir gün istirahate ihtiyacı vardır.
Cevap 9.  Önce darbe almamak için savunmada kalmalı, rakibinin saldırısını bekleyip aynı anda blok çıkmalı.
Cevap 10. Cavit ARSLAN 59 yaşındayım, Teakwondo Siyah Kuşak 6.DAN Milli Hakem ve Antrenör


Wushu- Kick Boks- Judo-Güreş  sporlarını da öğretiyorum. Yeni başlayacak olanlar düzenli beslenmeli, sağlıklı kondisyon koşusunu sabahları yapmalı.
Antrenmana gelmediği vakitler evde egzersiz çalışmalı, spora ara vermemek, devamlılık başarı getirir.