KAFKAS İSLAM ORDUSU

KAFKAS İSLAM ORDUSU’NUN KURULUŞU

Enver Paşa, gerçekleştirmeyi düşündüğü TURAN BİRLİĞİNİ anlayacak ve bu
yolda yılmadan çalışacak iki kişi belirlemişti. Biri Kut’ül ammare
kahramanı amcası Halil Kut Paşa, diğeri ise üvey kardeşi Yarbay Nuri ( KİLLİGİL ) Bey’di.

Halil Kut Paşa,  Şark Orduları Grubu Komutanlığı’na atanmıştı. Afrika Grupları Komutanlığı merkezinin bulunduğu Mısrata’da görevli bulunan Yarbay Nuri Beyi ise  Enver Paşa,  Azerbaycan ve Dağıstan’ı kurtarmak amacıyla kurmayı düşündüğü “Kafkas İslâm Ordusu” Komutanlığı’na getirdi. Ancak, kadrosunda Tümen
komutanlarının bulunacağı böyle bir orduya Yarbay rütbesi ile komuta
edilemeyeceğinden, rütbesi fahrî ferikliğe (tümgeneral) yükseltildi.

Aynı zamanda Padişah V. Mehmet Reşat tarafından Yarbay Nuri Bey’e Kafkas İslâm Orduları Komutanı olduğunu ve Kafkaslar’da Padişah adına askerî ve siyasî faaliyetlerde bulunabileceğini bildiren bir ferman verilmişti.

Fermanda Kafkas Müslümanlarına hitaben; “Fahrî Ferikan ve Yâverâmmdan Nuri Paşa’yı nezdinize gönderdim. Müşârün-ileyh askerî ve siyasî hususatta size mercidir” deniliyordu. Kafkas işleri konusunda Nuri Paşa’ya geniş yetkiler verilmişti. Nuri Paşa 25 Mart 1918’de uçakla Musul’a geldi. “Kafkas İslâm Ordusu”nda görev yapmak üzere
Nuri Paşa tarafından seçilen 20 subay da İstanbul’dan Musul’a gitmek üzere
hareket etmiş bulunuyordu.

Nuri Paşa Musul’da bulunduğu sırada Türklere karşı Bakû’de Ermenilerin ve Rusların katliam yaptıklarına dair haberler geliyordu.
Azerbaycan’ın vaziyeti süratle hareket edilmesini gerektiriyordu. Azerbaycan’a
ulaşmak için 8 Nisan 1918’de Musul’dan yola çıkıldı. Revandiz, Savuçbulak,
Tebriz yolu ile Azerbaycan’ın Zengezur mıntıkasına varıldı.

Nuri Paşa beraberindeki subay ve astsubaylarla birlikte Azerbaycan topraklarına girdiğinde halk tarafından coşkuyla karşılanmıştır. Nuri Paşa, Azerbaycan’a geldikten sonra Padişahın kendisine verdiği ve Kafkas Müslümanlarına hitaben yazılmış fermanını yayınladı.

Nuri Paşa 25 Mayıs 1918’de halkın sevgi gösterileri arasında GENCE‘ye geldi ve Kafkas İslâm Ordusu’nun kurulması çalışmalarına başladı. Kafkas İslâm Ordusu’nun kuruluş çalışmaları ve komutanlığın görevlerine ilişkin bir talimatnâme hazırlanmıştı.

Bu talimatnâme 5 Nisan 1918’de Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa
tarafından imzalanmış olup 12 maddeden oluşuyordu.

 Musul’da 1918 itibariyle, 6. Ordu’dan Kafkas İslâm Ordusu teşkilâtı için Gence’ye çoğu subay olmak üzere 149 subay ve memur, 488 astsubay ve er gönderilmişti ve geri kalan subay ve astsubaylar ise Haziran ayı sonuna kadar Azerbaycan’a gönderileceklerdi. Kafkas İslâm Ordusu talimatnamesinin 11. maddesi gereği subaylar bulundukları rütbenin bir üstüne sahip olacaklar ve Kafkasya’da bulundukları sürece fahrî rütbelerinin yetkilerini kullanabileceklerdi.

Nuri Paşa, Azerbaycan’ın muhtelif bölgelerine mülkî ve askerî işleri düzenlemek için birer subay göndermiş, böylece kaza ve nahiyelerdeki mevcut teşkilâta çekidüzen verilerek memurların görev yapmaları sağlanmıştır. Bu çalışmalarla kısa zamanda asayiş temin edilmişti.
Çalışmalar ilerledikçe Nuri Paşa, yerli halkla pek iş görülemeyeceğini,
onlardan meydana getirilecek birliklerle Azerbaycan’ın kurtarılamayacağını
anlamaya başlamıştı.

Bu arada Kafkas İslâm Ordusu’nun teşkilâtı için 6. Ordu’nun imkânları kullanılmıştı. Haziran 1918’den itibaren Enver Paşa’nın verdiği emirle, Kafkas İslâm Ordusu’nun ihtiyacı olan personel, silâh, cephane, malzeme ve para ile ilgili istekler Şark Orduları Grubu ve grubun emrindeki 9. ve 3. Ordular tarafından karşılanmaya başlanmıştır.

Nuri Paşa, Başkomutan Vekili Enver Paşa ve 3. Ordu Komutanı Vehip Paşa’ya gönderdiği telgrafta; Kafkaslar’da iş görebilmek için muntazam bir kuvvete ihtiyaç vardır. Merkezi Gence olmak üzere Millî Kolordu adıyla teşkil edilmiş kuvvetin mevcudu 1000 kişidir. Bunun yarısını Osmanlı esirleri meydana getirmektedir. Bu birliğin subay mevcudu 250 olup bunun ancak 23’ü Müslüman, geriye kalanı Rus’tur. Kürtemir İstasyonu’nda 400 kadar asker vardır. Cephe Komutanı Kınyaz Mogolof adında albay rütbesinde bir Gürcü’dür. Gürcüler şimdiye kadar bu cephede bulundurdukları 300 kadar askerini Tiflis’e geri çekmişlerdir. Acil tedbir olarak İslâm Ordusu Kurmay Başkanı Yarbay Nazım Bey’i bir kaç subayla birlikte anılan cepheye gönderdim. O taraflarda çok sayıda İslâm bulunuyorsa da, bunlar düzenli değillerdir. Askerlice istekli insanlar varsa da silâh, cephane ve elbise yoktur. Yanımda’pek az para kaldı. Ayrıca askerî elbise olmadan birlik teşkil etmek mümkün olmayacaktır. Buralardan kumaş
bulmak şimdilik mümkün değildir. Silâh ve cephane ile birlikte beş-onbin kat
elbisenin gönderilmesi halinde hemen asker kaydına başlanacaktır. Buradaki
askerlerin talîm ve terbiyesi için 6.Ordu’dan temin edilen askerî heyetin tamamı
bir ay içinde gelecektir. Teşekkül edecek askere komuta etmek’üzere, mümkün
olduğu kadar eğitimci subay ve astsubayın gönderilmesini özellikle rica ederim
diyordu.

3. Ordu Komutanı Vehip Paşa, Nuri Paşa’ya yazdığı cevapta; Ermeni ve Gürcülerle barış yapıldığını, bu nedenle, ileri harekâtın durdurulduğunu, ancak Azerbaycan Hükûmeti’nin isteği üzerine Müslümanları Bolşevik tecavüzünden
kurtarmak için bir müfrezenin Kazak üzerinden Gence’ye gönderileceğini bildiriyordu. Bu müfrezenin aynı zamanda Kazak ile Gence arasındaki istasyonları da koruyacağını belirten Vehip Paşa, Kafkas İslâm Ordusu’nun talep ettiği silâh, cephane ve diğer ihtiyaçlarının temin edildiğini, bunların aldırılmasını istemişti.

Nuri Paşa başta Bakû olmak üzere, Azerbaycan’ın durumunun ne kadar
nazik olduğunu Gence’ye geldikten sonra daha iyi anlamıştı. Azerbaycan halkı
Bolşevik Rus ve Ermeni tecavüzlerine karşı korumasız bir durumda idi. Adı
büyük, ancak gerçekte hiçbir şey ifade etmeyen Azerbaycan Millî Kolordusu’nun
toplama ve nizamî olmayan mevcut haliyle esaslı bir iş göremeyeceği
meydandadır. Diğer yandan Türk subaylarının gayretleriyle yerli halktan teşkil
edilecek kuvvetlerle Azerbaycan’ın kurtarılması mümkün görülmemektedir. Çünkü
sistemli olarak uzun yıllar askerlikten uzak tutulan Azerbaycan Türklerinin bu
sahadaki melekeleri zayıflamış, tarım, ticaret vb işlerle uğraşan bir toplum haline
getirilmiştir. Bu durumda “Kafkas İslâm Ordusu”nun esas kısmını düzenli Türk
birliklerinden meydana getirip, onları Azerbaycanlı milislerle takviye etmek bu
durumda kaçınılmaz olacaktı.
Nuri Paşa’nın sahadan bildirmeleri sonucu Enver Paşa, Şark Orduları Grubu teşkilâtında bulunan 5. Kafkas Tümeni’nin “Kafkas İslâm Ordusu” emrine gimesi için gruba emir vermişti.

5 NCİ KAFKAS TÜMENİ :

“Kafkas İslâm Ordusu” Komutanı Nuri Paşa, 25 Mayıs 1918’de Gence’ye
gelip karargâhını kurarak İslâm Ordusu’nun teşkili için faaliyetlere başlayınca, bu
işin düşündüğünden daha zor olduğunu anladı. Ermeni çeteler, Azerbaycan’ın her
tarafında zulüm ve katliam yapmakta olup, Bakû’de bulunan Bolşevik Rus Ermeni
idaresi de harekete geçerek Azerbaycan topraklarını batı istikametinde işgal
etmeye başlamıştı. Azerbaycan’ın durumu, zaman kaybedilmesine tahammül
göstermeyecek derecede kritikti. Bu durumda Azerbaycan’a gelmiş bulunun Türk
subaylarının çalışmalarıyla yerli halktan birlikler meydana getirerek, onlara
askerliği ve savaşmayı öğretmek uzun bir zaman içinde gerçekleştirilebilecek bir
faaliyetti. Halk askerliğe yabancı idi. Bu yüzden Nuri Paşa yalnızca küçük milis
kuvvetlerden ibaret olan “‘Kafkas İslâm Ordusu”nu iyi donatılmış, muharebe
kabiliyeti  yüksek bir tümenle takviye edilmesi gerektiğini 3. Ordu Komutanı Vehip
Paşa’ya bildirdi.

Bu tarihlerde Azerbaycan Cumhuriyeti ile de Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalanmıştı. Nuri Paşa direkt olarak Başkomutanlık Vekâleti ile de
yazışma yapma yetkisine sahip olduğundan, Azerbaycan’ın durumunu, gönderdiği
raporlarda açıkça ortaya koymuş, Enver Paşa’dan da takviye isteğinde
bulunmuştu. Enver Paşa, Azerbaycan’a düzenli bir Türk birliğinin gönderilmesinin
gerekli olduğunu düşünerek, bu konuda Vehip Paşa’ya yetki vermişti. Bu arada
Batum’da bulunan Azerbaycan liderlerinden Resulzade Mehmet Emin Bey, 4
Haziran 1918’de İmzalanan Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’nın 4. Maddesine
istinaden bir Osmanlı birliğinin Azerbaycan’a yardımını talep etmişti.

Yardım konusunda Azerbaycan yetkilileri ile hemfikir olan 3. Ordu Komutanı Vehip Paşa, Başkomutanlık Vekâleti’ne acele kaydıyla 2 Haziran 1918’de çektiği telgrafta;
Azerbaycan Hükûmeti’nin kendisine müracaat ederek Bolşevik tecavüzlerine karşı
koruma ile emniyet ve asayişin temini konusunda yardım istediklerini bildirerek,
Azerbaycan Hükûmeti’nin bu isteğinin kabul edilerek en cesur ve kabiliyetli,
yüksek askerî değere sahip, şimdiye kadar şan ve şerefle kendisini kanıtlamış 5.
Kafkas Tümeni’nin yardım için. Albay Mürsel Bey komutasında yola çıkarıldığını
belirtip, icap ederse bu tümenin takviye edileceğini bildirmişti.
Kafkas İslâm Ordusu”nun takviyesi için gönderilen 5. Kafkas Tümeni 3.
Ordu’ya bağlı 2. Kolordu kuruluşunda bulunuyordu. “Kafkas İslâm Ordusu”
emrine girecek olan 5. Kafkas Tümeni şu birliklerden meydana geliyordu: 9., 10.
ve 13. Piyade Alayları, iki bölüklü (19. ve 42. Bölükler) Mürettep Süvari Alayı, 5.
Kafkas Sahra Topçu Alayı, 1. ve 2. Bataryalardan meydana gelen Şinayder Topçu
Taburu, 4. ve 5. Bataryalardan meydana gelen Dağ Topçu Taburu, Telsiz Telgraf
Takımı, İstilıkâm Bölüğü, Sıhhiye Bölüğü, 24. Seyyar Hastahane, Mızıka Bölüğü,
Ekmekçi Takımı. Bu birliklerden oluşan 5. Kafkas Tümeni’nde toplam: 257
subay, 5575 er bulunuyordu. Ayrıca 5. Kafkas Tümeni’nin hizmetinde 1366
hayvan vardı.
5.Kafkas Tümeni’nden ilk olarak; 9. Kafkas Alayı’na bağlı 25. ve 27.
Taburlar ile Binbaşı Zihni Bey komutasındaki Mürettep Süvari Alayı, Dağ Topçu
Takımı ve Telsiz Müfrezesi (bu birliklere Gence Müfrezesi adı verilmiştir).

Haziran 1918’de Binbaşı Cemil Cahit Bey komutasında bulundukları
Nikolayifka’dan Gence’ye ulaşmak üzere hareket etti.

Gence Müfrezesi yolu üzerinde bulunan bazı küçük Alman müfrezelerini etkisiz hale getirerek Tiflis’e dönmeye zorlamış ve karşısına çıkan Ermeni çetelerini de dağlara kaçmaya mecbur etmişti. Türk birliği Azerbaycan topraklarına girdiği andan itibaren halkın ilgi ve sevgisiyle karşılaşmış, özellikle Kazak nahiyesinde halk Türk askerini pek parlak bir şekilde karşılamıştır. Gence Müfrezesi Kazak’tan trenle hareketle 10
Haziran’da “Kafkas İslâm Ordusu” karargâhının bulunduğu Gence’ye ulaşarak
Nuri Paşa’nın emrine girmişti.

5. Kafkas Tümeni’nin geri kalan birlikleri ise 15 Haziran’a kadar Gence’ye gelmişlerdi. Halk Gence’de Türk askerlerini büyük’bir coşku içinde kurbanlar keserek ve binalara Türk bayrakları çekerek karşılamıştır Artık Nuri Paşa’nın emrinde iş görecek nizamî bir kuvvet bulunmaktaydı.
Ama yine de Nuri Paşa Azerbaycan’ı kurtarmak için girişeceği harekâtta gelen
bu yardımı yeterli görmemektedir. Zira 20 Haziran 1918’de 9. Ordu vasıtasıyla
Enver Paşa’ya gönderdiği bir telgrafla; Mevcut kuvvetlere ilâve olarak 20.000
tüfek ve çok miktarda cephane, ayrıca bir miktar daha nizâmî kuvvet ve süvari
teşkilâtı yapabilmek için bir süvari tümeni kurmaya kâfi gelecek subay kadrosu
istemiştir. Ancak Başkomutanlık Vekâleti Nuri Paşa’ya verdiği cevapta: Şark
Orduları Grubu’nun, gönderilmiş bulunan 5. Kafkas Tümeni’ni takviye edebilecek
durumda olmadığını belirterek, eldeki kuvvetlerle Bolşeviklere karşı harekâta
geçilmesini istemiştir.

 

Kaynak : T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Kütüphanesi Ankara ; ” Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun Azerbaycan ve Dağıstan Harekatı , Azerbaycan ve Dağıstan’ın bağımsızlığını kazanması 1918 ” Nasır Yüceler, Ankara Genelkurmay Basım evi 1996.