UYKUSUZLUK , KANSER VE DEPRESYON NEDENİDİR

Uykusuzluk ( İnsomnia ) ve Depresyon , aslında çok övündüğümüz teknoloji destekli yaşantımızın vergisidir. Farkında olmadan yavaş yavaş çökerler insanın üstüne ve zor tedavi edilirler. Hangisi diğerinin nedenidir sorusu çok zor bir sorudur. Zaman zaman depresyon, uykusuzluğa yol açar, zaman zaman da uykusuzluk depresyona. Aslında her ikisi de insanın neşeli ve hayat dolu haline düşmandır. Tedavisi çoğu zaman psikiyatristlerle sağlansa da, aslında altta yatan neden biyokimyasal bir bozukluktur.

Uykusuzluk ve Depresyon’da rol oynayan en önemli biyokimyasal molekül serotonin (5-OH Triptamin ) eksikliğidir.

Serotonin, triptofan amino asidinden karaciğerde ve daha sonra kanda üretilir.

Orijini proteindir.Aşağıdaki şekilde SEROTONİN oluşumu özetlenmiştir. Karaciğerde oluşup kana geçen serotonin, derhal MAO ( mono amin oksidaz ) parçalayıcısı tarafından parçalanıp, 2 önemli bileşiğe dönüşür. Bunlardan birincisi idrarla atılır ve adı 5- HIAA (5-hidroksi indol asetik asit)’dir.

Diğeri ise çok önemli olan MELATONİN’dir. Bu makalenin esas konusu da melatonin’dir.

web resim

 

 

 

 

 

 

Ana madde olan Serotonin kanda yeterince varsa, depresyon görülmez yani faydalıdır.Serotonin yoksa kişi depresyon belirtileri gösterir. Serotoninin depresyonu ortadan kaldırmasıgibi faydalı etkisi yanında, zararlı olan düz kasları kasıcı etkisi de vardır, yani güçlü bir Vazokonstriktördür ( damar kasıcıdır, tansiyonu artırıcı ).

Çağımızın başka bir salgın ( ! ) hastalığı olan Stres, serotonin düzeyini düşürür. Kan şekeri’nin 70 mg/dl ‘den düşüklüğü olan hipoglisemi de serotonin düzeyini düşürür. Kadınlarda öströjen azlığı ( mensturasyon   dönemi, menapoz dönemi gibi ) gibi durumlar da, bu faydalı olan serotonin düzeyini düşürürler.

Bu gibi durumlarda veya serotonin eksikliği düşünülen durumlarda, hatta melatonin takviyesi de gereken durumlarda doktor önerisiyle, diyete çikolata ve hindi eti ilavesi, fındık-ceviz yenmesi, kiraz-vişne tüketilmesi, açık havada düzenli egzersiz yapılması, serotonin ve melatonin miktarını bir miktar artırır.

Bu artış bile önemlidir, çünkü eğer bu duruma müdahale edilmezse, Serotonin düşüşü depresyona neden olacaktır. Serotonin’in en önemli yıkım ürünlerinden biri de kendisi gibi önemli olan MELATONİN’dir.

MELATONİN, karanlık’ta oluşan şifa’dır.

Sadece zifiri karanlıkta ve uykuda oluşabilir, ama o kadar kolay oluşmaz, şartları da vardır. Salınmaya hava kararınca başlar, saat 02:00 – 04:00 arasında salınımı en üst düzeye çıkar.  Kişi uyurken az bir ışık sızıntısı dahi olsa, beynimiz biz uyusak bile onu fark eder ve melatonin üretimini durdurur. Işık melatonin düşmanıdır. Işık, kortizol üretimini ise artırır. Melatonin salınımı, beyinde epifiz bezinde meydana gelir.

Biyolojik saate yön veren en önemli etken ışıktır. Retina tabakası tarafından algılanan ışık,beyine etkir.En ufak bir ışık sızıntısı dahi melatonin oluşumunu engeller ve bu durumda beyinde  melatonin yapımı durur ve uyku kalitesiz olur, uykusuzluk olur, sinirlilik hali, hatta depresyon zemini oluşur. Kişi kaç saat uyursa uyusun yorgun kalkar. Melatonin sentezi yani vücuttaki üretimi, hayatın ilk 10 yılında artarken ileriki yaşlarda azalır ve yaşlılıkta  neredeyse durma noktasına gelir. Bir de özellikle yaşlılar, gece lambası altında uyurlarsa, az olan melatonin sentezi durduğu için, yaşlılarda uyku kalitesi iyice düşer, uykusuzluk başlar, hatta depresyon gelişmesi için zemin hazırlanır. Öyleyse bunu önlemenin en kolay yolu zifiri karanlıkta uyuyarak melatonin üretimini artırmaktır.Gece lambası olmamalıdır ama olmak zorundaysa soluk kırmızı ışıklı olanı daha sağlığa yararlıdır.

Melatonin aynı zamanda çok önemli bir antioksidandır yani, vücudu zararlı maddelerden temizleyerek koruyan enzimleri ( parçalayıcıları ) uyarır. Bu etkileri nedeniyle yaşlanmayı da geciktirir, gençleştirir, çünkü antioksidan etkisi vardır.

Melatonin  ayrıca anti- kanser ( onko-statik ) bir maddedir. Kanser hücresi için büyümeyi sağlayan faktörleri, kanser hücresi içine aldırmaz, hatta apoptozis dediğimiz kanser hücresinin intiharına zemin hazırlar, yani kanser hücresinin aleyhine çalışır. Dolayısıyla zifiri karanlıkta uyumak, bazı kanser hastalarının kanser hücresiyle savaşmasına da yardım edebilir. Uykusuz kalıp sabahlayanlar, veya kutsal olan nöbette uykusuzca görev yapanlar, mutlaka bu eksikliklerini daha sonra zifiri karanlıkta uyuyarak gidermelidirler. Bu sağlıkları için çok önemlidir. Melatonin’in yani zifiri karanlıkta uyumanın faydaları şu şekilde basitçe gösterilebilir :

Karanlıkta uyku ne kadar uzarsa melatonin salınımı da o kadar fazla olur. O nedenle melatonin düzeyi uzun kış gecelerinde, kısa yaz gecelerine oranla daha fazla sentezlenir.

Yurt dışında bazı araştırma sonuçlarına göre : Bazı ışık huzmelerinin melatonin üretimini baskılarken ( mavi ve yeşil ışık ) , bazı ışık huzmelerinin de beyinde melatonin üretimine negatif bir etki yapmadığı ( sarı ışık, kırmızı ışık ) ortaya çıkarılmıştır. O nedenle melatonin ihtiyacı olan bireyler güneş gözlüğü cam rengi seçerken, sarı rengi seçmelidirler.Uyuma esnasında tablet bilgisayar ışığı, televizyonun açık kalması melatonin salınımını inhibe eder.

Peki bir soru : Melatonin bu 3 önemli rahatsızlığa ( Uykusuzluk, Depresyon ve Kanser )bir katkı yapıyorsa, Sürekli olmak koşuluyla uykusuzluk ve depresif hal, kansere davetiye çıkarır mı ?