Hemogramda Tarihçe : Otomatize sistemlerde 1950’lerde Lökosit ve Eritrosit sayımı, 1960’larda Tam kan sayımı (7 parametrelik WBC, RBC, Hgb, Htc, MCV, MCH, MCHC ), 1970’lerde Trombosit sayımı, 1980’lerde RDW, MPV parametreleri hemogram otomasyonuna eklendi. Daha sonra ise : Hemoglobin dağılım genişliği (HDG, HDW) ve Hücresel hemoglobin yoğunluğu ortalaması (HHYO, CHCM)’dir. Retikülosit sayımı, retikülosit hacmi ve yoğunluğu gibi paramaterlerde artık günlük klinik kullanımda yerlerini bulmaktadırlar. Yeni jenerasyon Hemogram cihazlarında fluoresans yöntemi ile hücre canlılığı (viyabilite) bakılması da gerçekleştirilebilmektedir.
HEMOGRAM CİHAZLARI’NIN ÇALIŞMA PRENSİPLERİ :
Empedans, radyo dalgası ve optik saçılma (scatter) yöntemleriyle ölçüm yapılmaktadır. Alınan kanın bir kısmı parçalanarak HB ve WBC sayılmaktadır. Kanın diğer kısmı ise parçalanmadan seyreltilerek eritrosit ve trombosit sayımı yapılmaktadır. Elde edilen diğer sonuçlar direk sayımlardan yapılan hesaplamalarla bulunmaktadır. Hemoglobin; lökosit ölçümü için alınan kanda parçalanmış eritrositlerin fotometrik yöntemle potasyum ferrosiyanid tarafından siyanomethemoglobine dönüşmesi ile ölçülmektedir. Hematokrit ise RBC sayısının ortalama eritrosit hacmi ( MCV ) ile çarpımından elde edilmektedir. Hemoglobin direk ölçüldüğü için hematokrite göre çok daha güvenilirdir.
Elektrik Potansiyeli ve Lazer : Empedans + Radyo dalgası ve Optik Saçılma ( laser )
Aşağıdaki 4 farklı şekilde elektriksel empedans sistemi görülmektedir. İlk defa Coulter tarafından tasarlanmıştır. Empedans ile hücre sayıları belirlenir, aynı anda radyo dalgası da kullanılır, radyo dalgası ile de hücre içindeki granüller, çekirdekler belirlenir.
Laser yani optik saçılma ise aşağıdaki 2 şekilde ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
flow cytometry ise aşağıdaki 4 şekilde gösterilmiştir.