Ülkemiz bir güneş ülkesi, 3 tarafı da denizlerle çevrili. Güneş’in girmediği ev yok gibi, güneşe çıkmayan da. Sosyal bir milletiz, devamlı dışarlardayız. Peki neden laboratuvar tahlillerinde D vitamin eksikliği buluyoruz ve sık görüyoruz. Bunun ilk akla gelen nedenleri sağlıklı beslenme konusunda yeterli bilgiye sahip olmamak, pandeminin de etkisiyle evde veya kapalı ortamlarda sık bulunmak ve kültürel olarak kapalı giyinme tarzı gibi olabilir ama değil !
D vitamini doğal kaynakların çoğu, süt, ayran, kefir, peynir ve yoğurt, tereyağı, ton balığı, somon, balık yağı, mantar, maydanoz, yonca, ısırgan otu, yulaf, uskumru, istiridye, karaciğer, yumurta sarısı, tatlı patates, sığır karaciğeri dahil olmak üzere hayvansal kaynaklıdır.
Güneş ışığına maruz kalmanız sınırlıdır. Vücudunuz güneş ışığına maruz kaldığında vücut D vitamini ürettiğinden, eve bağlıysanız, kuzey enlemlerinde yaşıyorsanız, dini nedenlerle uzun elbiseler veya başörtüsü takıyorsanız veya güneşe maruz kalmayı engelleyen bir mesleğiniz varsa eksiklik riski altında olabilirsiniz. Kış aylarında daha az güneş ışığı olduğu için D vitamini eksikliği daha yaygın olabilir.
Koyu tene sahip insanlar, melanin pigmenti fazla demektir ve bu da cildin, güneş ışığına maruz kalmasına tepki olarak D vitamini yapma yeteneğini azaltır.
İnsanlar yaşlandıkça, böbrekleri D vitaminini aktif formuna daha az dönüştürebilir, bu da D vitamini eksikliği riskini artırır.
Bu yüzyılda tükettiğimiz sentetik ve tehlikeli gıdalar, barsak sistemimizdeki hücre fonksiyonlarını bozarlar, bu durumda sindirim sisteminiz D vitaminini yeterince ememez, absorbe edemez. Buna örnek olarak Crohn hastalığı, kistik fibroz ve çölyak hastalığı gibi bazı hastalıklar, bağırsağın yiyeceklerden D vitaminini emme yeteneğini azaltırlar.
Obezite, vücutta D vitamini seviyesini azaltır. D vitamini, bol miktardaki yağ hücreleri tarafından kandan emilir ve dolaşıma salınması zorlaşır. Vücut kitle indeksi 30 veya daha fazla olan kişilerde genellikle düşük D vitamini seviyeleri vardır.
D vitaminin vücudumuzda aktif hale gelmesi için cildimizin güneşle ışınları ile temas etmesi gerekiyor. Ülkemizde güneşin en çok dans ettiği bölgelerden Ege’de bile yapılan bir araştırmada çocukların en az üçte ikisinde D vitamin düzeylerinin inanılmaz şekilde yetersiz olduğu görülmüştür. Erişkinlerde yapılan araştırmada ise yine ege bölgesinde, %90 bireyde D vitamini eksikliği bulunmuştur, özellikle de kadın cinsiyetinde daha fazla D vitamini eksikliği bulunmuştur.
D vitamini özellikle son yıllarda önemi gittikçe artmaya başlayan bir vitamin. Bu vitaminin kemik ve diş sağlığı için önemli olduğu kadar, aynı zamanda hücre sağlığı açısından da önemlidir. Böylece D vitamini yeterli olursa bizi kronik hastalıklardan, diyabetten ve kanserden korur. D vitamini, gebeler için de çok önem arz eder.
Şeker hastalarında D vitamini genellikle düşük bulunmaktadır.
Bu nedenlerle yıllık olarak basit bir kan tetkiki ile D vitamini düzeyini ölçtürmek çok fayda sağlayacaktır.
Güneşten kaçınırsanız, süt alerjiniz varsa veya katı bir vegan diyetine bağlı kalırsanız, D vitamini eksikliği riski altında olabilirsiniz. Güneş ışığı vitamini olarak bilinen D vitamini, cildin güneş ışığına maruz kalmasına tepki olarak vücut tarafından üretilir. Ayrıca bazı balıklar, balık karaciğeri yağları ve yumurta sarısı dahil olmak üzere birkaç gıdada ve güçlendirilmiş süt ve tahıl ürünlerinde doğal olarak bulunur.
D vitamini, güçlü kemikler için gereklidir, çünkü vücudun diyetteki kalsiyumu kullanmasına yardımcı olur. Geleneksel olarak, D vitamini eksikliği, kemik dokusunun uygun şekilde mineralleşmediği, yumuşak kemiklere ve iskelet deformitelerine yol açan bir hastalık olan raşitizm ile ilişkilendirilmiştir.
D Vitamini Eksikliğinin diğer Belirtileri ve Sağlık Riskleri
Kemik ağrısı ve kas güçsüzlüğü belirtileri, D vitamini eksikliğiniz olduğu anlamına gelebilir.
Kardiyovasküler hastalıktan ölüm riskinin artması, yaşlı bireylerde bilişsel bozukluk, çocuklarda şiddetli astım riski, kanser riski.