KAPİTÜLASYON BAŞ EĞMEK Mİ ? TİCARİ GİRİŞİM Mİ ?

KAPİTÜLASYON BAŞ EĞMEK Mİ ? TİCARİ GİRİŞİM Mİ ?

Kapitülasyon latince  caput sözcüğünden gelmektedir, caput – baş demektir. Kapitülasyon da baş eğmek anlamı taşır, teslim olmak anlamı taşır. Aslında kapitülasyonu veren Osmanlı Devleti, bunu ticaretini artırmak ve daha karlı ticaret yapmak için ortaya atmıştır, ama kendi tüccarına hatta, İranlı – orta doğulu tüccarlara yapmadığı kolaylıkları, Avrupalı tacirlere yapmıştır. Karşılığında da Devlet’e fayda beklentisi olmuştur. İlk başlarda hesap doğru tutsa da, Devlet zayıflayınca ciddi zararlara uğramıştır. Kapitülasyonlarda Osmanlı Devleti kendi vatandaşına tanımadığı hatta kendi vatandaşının zararına rağmen yabancı  tebaya tanıdığı kolaylık ve aşırı imtiyaz huzursuzluk yaratmış, kendi vatandaşları da yabancı teba hüviyetine geçip, bu karlı ticaretten faydalanmak istemişlerdir. Bu da toplumda Osmanlı Devletine bağlılığı, huzuru ve adalet duygusunu zedelemiştir.

Batı’ya bu imtiyazı tanımanın bir başka nedeni de Avrupalı tacirlerin, Osmanlı Devleti topraklarında kendilerini güvende hissetmeleri nedeniyledir.

Kapitülasyonları tarihte ilk uygulamaya sokan Devlet Osmanlı Devleti değildi. Yunanlılar, ardından da Roma imparatorluğu, ticaretlerini ilerletmek, tacirleri teşvik ettirmek için bu sistemi uygulamışlardır.  Kapitülasyonların Anadoludaki ilk uygulayıcıları Anadolu Selçuklu Devletidir. Orhan Gazi’nin 1352’de Cenevizli tacirlere verdiği ilk ticari ayrıcalıklar, Osmanlı Devletindeki ilk kapitülasyonlardır. Bu gün dahi bazı ülkeler yabancı yatırımcıyı çekmek için türlü imtiyazlar sunmaktadırlar.

Kapitülasyonlarda en sık ihlal edilen, gözardı edilen kural seyahat özgürlüğüydü. Kapitülasyondaki anlaşma metninde yazmasına rağmen, Osmanlı topraklarında özgürce seyahat etmek sadece Sultan’dan veya vekilinden yazılı izin belgesi almakla ve sadece o seyahat için geçerli oluyordu. Vergi muafiyeti bu işin en cazip kısmıydı.

Osmanlı Devletinde Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbulu Feth ettiğinde, haliçteki Cenevizli tacirlere, kapitülasyonlar vermiştir. Daha sonra Venedikli tacirlere de aynı kapitülasyonlar verildi.

Osmanlı Devletinde 1500’lü yıllarda, önce fransız tacirlere, sonra İngiliz tacirlere kapitülasyonlar verildi. Daha sonraları 1600’lü yıllarda Hollandalı tacirlere, 1700’lü yıllarda Habsburg İmparatorluğu tacirlerine, İsveç Krallığı tacirlerine, Sicilya Krallığı tacirlerine, Toscana tacirlerine, Danimarka krallığı tacirlerine, Prusya tacirlerine, Rusya tacirlerine, İspanyol tacirlere kapitülasyonlar sıra ile verildi. Bu tacirler adına DRAGOMAN denilen İtalyanca ve Osmanlıca bilen tercümanlar kullanırlardır. Dragomanlar aynı zamanda tacirlere danışmanlık ve rehberlik hatta arabuluculuk ederlerdi. Dragoman’lar da yabancı tacirler ile aynı vergi avantajlarına sahiplerdi.

Kapitülasyonlar başlangıçta Osmanlı Devletine ticaret yollarını karlı bir şekilde açtıysa da, Osmanlı Devleti 1774 yılında Ruslar ile kuzey doğu Bulgaristan’da, Silistre’nin küçük bir köyünde Küçük Kaynarca antlaşmasını imzaladıktan sonra, Devleti Aliyye’nin zayıflaması, güçten düşmesiyle, kapitülasyonlar artık Osmanlı Devleti için zararlı şartlar getirmeye başlamıştı. Giderek Osmanlı Devleti aleyhine her türlü girişimin içinde olan DRAGOMAN’ların sayıları her geçen gün artmıştır.

Giderek zayıflayan Osmanlı, 1800’lü yıllarda ticarette söz sahibi olduğu köklü adalet sistemini de Avrupalılara bırakmak zorunda kaldı. Artık anlaşmazlıklar avrupa’da yeni filizlenen adalet sistemiyle çözülmeye çalışılıyordu, tabi yanlı olarak.

Zayıfladıktan sonra, kapitülasyonların aleyhine işlediğini gören Osmanlı Devleti, bu kontrolsüz hale gelen yıkıcı gücü sınırlıyor ve bir örnek vermek gerekirse, tüm Fransız konsolosluklarını kapatıyor ve konsolosları da Osmanlı Devleti aleyhine faaliyet yapmaktan hapsediyordu.

Osmanlı tebaası, Batılılara toprak ve mülkiyet satmazdı, Osmanlı Devleti yasaklamıştı bunu. Fakat 1700’lerden sonra Osmanlı topraklarında, Avrupalılar toprak ve mülk satın almaya başladılar.

Osmanlı geriledikçe, batılı devletler kendi çıkarlarını daha da artırmak istediler, daha çok mülk aldılar ama, Osmanlı Devleti sonuçta bunun yasaya aykırı olduğunu söyledi ve meseleyi kökünden halletti.

İngiltere ile imzalanan 1838 yılındaki Baltalimanı ticaret antlaşması , diğer devletlerin de cesaretlenmesine neden oldu ve Osmanlı Devleti ticareten de çok zorlu bir sürecin içersine girmek zorunda kaldı. Ülkemizdeki hammadde kaynakları yok pahasına yurt dışına sözüm ona ticaret ( ! ) adı altında yağmalanırken, ticari değeri düşük mamuller ülkeye büyük bedeller ödetilerek sokuldu.

Osmanlı Devleti de bu ters dönen çarkın farkındaydı ama dur diyecek gücü kalmamıştı. Sadece 1869 yılında istanbuldaki yabancı devletlerin elçiliklerine, rahatsız olunduğunu bildiren bir protesto mahiyetinde  muhtıra gönderebildi, ama etkili olamadı.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından hemen önce, 1922 yılının kasım ayına gelindiğinde, Lozan görüşmelerinde de kapitülasyonlar çok sorun oldu.

Batılı Devletler şımartılmış ayrıcalıklarını LOZAN antlaşması ile kaybetmek istemiyorlardı. İsmet Paşa’nın heyet başkanlığı yaptığı TÜRK heyeti asla taviz vermedi ve kapitülasyonlar ortadan kaldırıldı.

Böylece 1300’lerde başlayan kan emici kapitülasyonlar 1900’lerin başında sonlanıyordu. Aslında ticareti geliştirmek düşüncesiyle çıkılan kapitülasyon macerası, Devlet zayıflayınca latince kelime anlamındaki gibi ‘’ baş eğmek ‘’ fiiline dönüşmüş oluyordu ve 1922’de ortadan kaldırılarak bekaa  tehlikesi de ortadan kaldırılmış olunuyordu.

Bu da gösteriyor ki, Ülkeler adımlarını o günün şartlarına uygun olarak olduğu kadar, gelecekteki adımları da hesap ederek çok temkinli ve titizlikle atmalıdırlar.

Şartlar değiştiğinde, ters rüzgarlar estiğinde, Devleti zor durumlara sokabilecek antlaşmaları, karşı tarafın lehine şartlar ortaya çıkarabilecek şekilde asla imzalamamalıdırlar.

Kapitülasyonlar bize bu durumu tarihten ters esen rüzgarla öğretmekte ve özetlemektedir.

                                                                                                                                 Uzm. Dr. Ali COŞKUN                                                                                                                                                                         dralicoskun.com