Hekimlik, insanlık tarihinin en eski ve en kutsal mesleklerinden biridir. Bu mesleği icra edenlerin, sadece bilgi ve beceriyle değil; aynı zamanda etik değerlerle, temizlik ve güven kavramlarıyla da, hatta mesleklerini yaparken giydiği kıyafetlerle, özel hayatta giydikleri kıyafetlerle de toplumda göz önünde bulundukları, bir gerçektir.
Günümüzde hekimlerin simgesi haline gelen beyaz önlük, bu değerleri somutlaştıran önemli bir semboldür. Ancak beyaz önlüğün tıpta bir gelenek haline gelişi, sanıldığı kadar eski değildir.
1. BEYAZ ÖNLÜK TIPTA NE ZAMAN VE NEDEN ORTAYA ÇIKTI, TARİHÇESİNDE NE GİZLİDİR ?
Antik çağlarda hekimler genellikle rahip veya bilge kimliğiyle özdeşleştirilmiş, kıyafetleri de dini ya da mistik semboller taşımıştır. Ortaçağ’da ise hekimler, uzun siyah cüppeler giymiş; bu kıyafetler bilgi ve otoriteyi simgelemiştir. Özellikle siyah, saygı ve ciddiyetin rengi olarak tercih edilmiştir.
Siyah Cüppeli Hekimler kulağa garip gelse de, 1800’lerin ortasına kadar hekimler, özellikle cerrahlar, geleneksel siyah cüppelerle çalışıyordu. Bu stil, hem ölümün resmi ciddiyetini hem de rahip benzeri otoritelerini yansıtıyordu.Yukarıdaki iki resimde soldakinde tıp öğrencileri toplu olarak insan iskeleti ile SİYAH GİYSİLERİ ile fotoğraf çektirmişler tarih 1900’lerin ortası.
Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısı, tıpta mikrobiyolojinin gelişimiyle birlikte hijyen kavramının önem kazandığı bir dönem olmuştur. Louis Pasteur, Joseph Lister ( yukarıdaki renkli tablo ) ve Ignaz Semmelweis ( yukarıdaki siyah beyaz resim )gibi bilim insanlarının öncülüğünde antisepsi, sterilizasyon ve mikrop kuramı benimsenmeye başlanmıştır. Bununla birlikte tıp pratiğinde temizliğin sembolü olan beyaz, giderek yerini almaya başlamıştır.
İlk olarak cerrahlar tarafından tercih edilen beyaz önlük, antiseptik ortama dikkat çekmek için kullanılmış; zamanla tüm hekimler tarafından benimsenmiştir. Bu yeni kıyafet o kadar etkili olmuştur ki, 20. yüzyıl başlarından itibaren tıp fakültelerinde “beyaz önlük giyme törenleri” düzenlenmeye başlamış ve beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; aynı zamanda bir yemin, bir meslek aidiyeti haline gelmiştir. Ondokuzuncu yüzyılda tıp öğrencileri ve hekimler genellikle siyah giyerken, 1889’daki Thomas Eakins’in “The Agnew Clinic” adlı tablosu gibi eserler ( alttaki tablo )grup halinde beyaz önlüğün yerini almasını belgelemektedir.
2. BEYAZ ÖNLÜK NEYİ TEMSİL EDER, ANLAMI NEDİR ?
a. Temizlik ve Hijyen:
Tıbbın temel ilkelerinden biri olan “önce zarar verme” (primum non nocere), ancak
temiz ve steril bir ortamda mümkündür. Beyaz renk, kiri ve kontaminasyonu kolayca
gösterdiğinden hekimleri temizliğe özen göstermeye zorlar. Aynı zamanda hastaya,
bulunduğu ortamın steril olduğuna dair güven verir.
b. Güven ve Saygı:
Beyaz önlük, halk nezdinde hekimliğin simgesi haline gelmiştir. Hekim gördüğünde içini
rahatlatan birçok hasta için bu önlük, iyileştirici gücü olan bir otoritenin temsili gibidir.
Yapılan Anketlerde, beyaz önlük giyen hekimlere olan güvenin, sivil giyimli olanlara kıyasla daha
yüksek olduğunu göstermektedir.
c. Profesyonel Aidiyet ve Etik Sorumluluk:
Özellikle tıp öğrencileri için düzenlenen beyaz önlük giyme törenleri, mesleğe bir adım
atmanın sembolik karşılığıdır. Önlüğü giymek, bir etik sorumluluğu, insan hayatına karşı
taşıdığı vicdani yükümlülüğü de üstlenmek anlamına gelir.
d. Disiplin ve Ciddiyet:
Beyaz önlük, hekimin mesleğini ciddiyetle yürüttüğünü, her an göreve hazır olduğunu
simgeler. Kurum kültürünü ve mesleki disiplini destekleyen bir unsur olarak kabul edilir.
3. GÜNÜMÜZDE TARTIŞMALAR: BEYAZ ÖNLÜK GİYMELİ Mİ?
Modern çağda bazı hekimler, özellikle pandemi süreci sonrası önlüğün dışında “scrub”
(cerrahi kıyafet) gibi daha pratik giysilere yönelmiştir. Bununla birlikte, beyaz önlük giymeye devam eden hekimlerin sayısı hâlâ oldukça fazladır. Çünkü bu giysi, sadece bir üniforma değil; toplumsal hafızada yer etmiş bir aidiyet sembolüdür. Bazı araştırmalar, hastaların hekimleri tanımada ve onlara güven duymada beyaz
önlüğün olumlu rol oynadığını vurgulamaktadır. Ayrıca tıp etiği açısından bakıldığında da beyaz önlük, hekim kimliğinin görünür bir parçasıdır.
Beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; tıbbın tarihsel dönüşümünün, etik sorumluluğun ve hasta-hekim güven ilişkisinin sembolüdür. Temizlik, disiplin, vicdan ve güven gibi kavramları, o kar beyazından da beyaz önlüğünde somutlaştırır. Beyaz önlük giymek, bir ritüeldir. Her sabah o önlüğü giymek, aslında hekimliğe yeniden “evet” demektir.
KAYNAKÇA
1. Rehman, S. U. et al. (2005). What to wear today? The American Journal of Medicine,
118(11), 1279-1286.
2. Lill, M. M. & Wilkinson, T. J. (2005). Judging a book by its cover. BMJ, 331(7531),
1524-1527.
3. Bujak, J. S. (2003). The white coat: why not wear it? Medical Economics, 80(11),
104–106.
4. Ludmerer, K. M. (1999). Time to Heal. Oxford University Press.
5. Haque, O. S. & Waytz, A. (2012). Dehumanization in medicine. Perspectives on
Psychological Science, 7(2), 176–186.