Pre Diyabet ( gizli şeker ) ,Şeker hastalığından da önemli !

Pre Diyabet ( gizli şeker ) ,Şeker hastalığından da önemli !

Pre Diyabet = Gizli şeker = Bozulmuş Açlık Glukozu = Bozulmuş Glukoz Toleransı = DM Tip 2 diyabete adaylık durumudur.  

Tahmin edildiğinden ve kayıtlara geçtiğinden daha da sık görülür.

Şeker hastalığından daha önemlidir çünkü, hastalıklı halden tekrar sağlıklı olabilmeyi yani  geri dönüş şansını verir size.

Damar sağlığını, ilk ve farkettirmeden tehdit eden gizli şekerdir.

Gizli şeker tahribatı başlatır ve siz bunu anlayamazsınız, oysa aşikar şeker hastalığı kartlarını daha açık oynar ve siz bunu hissedersiniz.

İlk sinyal yükselen tokluk şekeridir. Daha sonraki günlerde veya haftalarda ise yükselen açlık şekeri buna eşlik eder. Sonuçta da kaçınılmaz son şeker hastalığı tabloya hakim olur.

Normalde açlık kan şekeri 100 mg/dl’nin altındadır.

70 mg/ dl altı = Hipoglisemi

Gizli Şeker (  pre-diyabet ) = açlık ( 8 saat )kan şekeri 100-125 mg/dl

Eğer AÇLIK kan şekeri 126 mg/dl veya daha yüksekse = Diyabet Mellitus ( DM)

75 g OGTT’de, açlıktan sonra ve glukozdan zengin içecek içildikten 2 saat sonra = Normal kan şekeri 140 mg/dl’nin altındadır.

OGTT sonrasında 2.saat kan şekeri 140-199 mg/dl = pre-diyabet,

OGTT sonrasında 2. saat kan şekeri 200 mg/dl’nin üstünde = DM

HbA1c % 4.7 – 5.6 = Normal

HbA1c % 5.7 – 6.4 = Pre diyabet ( gizli şeker )

Gizli şeker ( pre diyabet ), diyabetin yol açtığı tüm hastalık risklerini hatta daha fazlasını  taşır.

Gizli şeker tanısı konulan hastaların  5’te birinde  organ hasarı ortaya başlar, daha sonra bu hastalar diyabet tablosuna girerlerse görmede bozukluk, kalp krizi riski, beyinde inme, böbrek yetmezliği gibi sorunlarla karşımıza gelirler.

Diyabet, her 7 kişiden 1’inde ; diyabetin  öncülü olan pre-diyabet ( gizli şeker ) ise her 3 kişiden 1’inde görülüyor.

1/3 yüksek bir sıklık.

Pre-Diyabet’in iyi tarafı : bu dönemde kilo verme ile egzersiz ile , bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile ( gece yemeğinin kaldırılması ) Diyabet Önlenebilir.

Diyabet, pankreasta insülin salgısının bozulduğu yerde başlıyor. Buna neden olan en önemli faktör vücuttaki yağın fazla olmasıdır. Buna bağlı gelişen toksinlerdir. Dolayısıyla kilo vermek, sağlıklı beslenmek, egzersiz bu bozuklukların giderilmesini sağlayacaktır.

Yaşam tarzı değişiklikleri sonucu gizli şekerin, şeker hastalığına dönüşmeme oranı yaklaşık % 60’dır. İlaç tedavisiyle bu oran % 30’dur.

Gizli şeker, çocuklarda da çok sık görülmeye başladı. Çünkü çocuklar da obez olmaya başladı artık. Apartman çocuğu.

Pre-diyabetin belli bir belirtisi olmadığı için çok sinsi – sessiz ilerler. Belirtiler ancak diyabete dönüştüğünde ortaya çıkmaktadır ( Ağız kuruluğu, çok su içme, idrara sık çıkma vs. ) gizli şeker, sessiz bir evre gibi gözükse de, sinsice  yol açtığı sorunlar açısında önemlidir .

En azından yılda bir kez mutlaka kan şekeri, HbA1c, kan yağları, karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerini asgari yaptırmalıyız.

Gizli şekerde risk faktörleri :

Aileden gelen genetik miras, hipertansiyon, gebelikte şeker hastası olanlar, kötü beslenme, hareketsiz yaşam, obezite

Diyabet Önleme Programına katılan pre-diyabetiklerin %11’inde diyabet gelişmiştir.

pre-diyabetik çoğu kişide 10 yıl içinde Tip 2 diyabet gelişir.

Pre-diyabetli bireylerde kardiyovasküler hastalık riski, beyin felç-inme riski :

kan şekeri normal olan bireylere kıyasla 1.5 kat daha fazladır.

Diyabetli bireylerde ise 4 kat fazladır. 

Pre-diyabetli bireyler yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde,

 prediyabetli olmayı önleyebilir veya  geciktirebilirler.

Gizli şekeri geri çevirmek istiyorsanız :

Obezlerin öncelikle  yaşam tarzı değişiklikleri ile vücut ağırlıklarının  yüzde 10’unu kaybetmeleri gereklidir. Yaşam tarzı değişiklikleri içinde kişinin yapısına en uygun ve sürdürülebilir olanı ile bu değişikliği yapmak gerekir çünkü bu değişiklik vücuda faydalı gelirse ömür boyu sürdürülecektir.

Bunun için iyi beslenmek ve kilo kontrolü şart. Haftada minimum 150 dakika olacak şekilde aerobik egzersiz yapmalıyız.

Şekeri, tuzu ve unu hayatımızdan tamamen olmasa da % 90 oranda çıkarmalıyız.

En az 2 öğün beslenmeliyiz.

Özellikle ailesinde diyabet öyküsü olan kişilerin bu konuda daha dikkatli olmaları gerekiyor.