İdrar’ın Biyokimyasal Analizi : ÜROBİLİNOJEN, normalde hep idrarda.

İdrarda Ürobilinojen ölçümü :

Bilirübin metabolizmasında konjuge bilirubin’in bilirubin di glukuronid olarak safra yoluyla barsağa atıldığını görmüştük. Bu macera burada kaldığı yerden devam edecektir. Barsağa atılan bilirubin di glukuronid, barsak bakterilerinden salınan beta – glukuronidaz enzimi yardımıyla, terminal ileum bölgesinde glukuronidlerden kurtulur, indirgenerek renksiz bir molekül olan ürobilinojen’i oluşturur. Ürobilinojen barsak bakterilerinde bulunan beta glukuronidaz enzimiyle tekrar indirgenirse gaitaya sarı – kahverengi rengini veren sterkobilin’i oluşturur. Bu oluşan bileşikler tetra pirol yapılı bileşiklerdir.

Barsaklarda oluşan renksiz ürobilinojen 3 yola girebilir. Birinci yol yukarıda anlatıldığı gibi indirgenerek sterkobilin oluşturmasıdır. İkinci yol enterohepatik dolaşıma girerek tekrar safra yoluyla barsağa atılmaktır. Üçüncü yol’da ise barsaklardan dolaşıma geçen ürobilinojen, böbrekler yoluyla idrara geçmektedir.

Bu nedenle idrarda ürobilinojen olması ( < 4 mg/gün ) son derece doğaldır. Ama az veya çok olması patolojikdir. Sarılıkların ayırıcı tanısında idrarda ürobilinojen aranması önemlidir. Ürobilinojen de aynı bilirubin gibi ışığa duyarlı bir bileşik olduğundan taze örnekle çalışılması gerektiği unutulmamalıdır. Ürobilinojen atılımı gün içerisinde değişiklik gösterdiğinden, en uygun örnek öğle saatlerinde alınan idrar numunesinde ölçüm yapmaktır.

Şekil 1 : Ürobilinojen oluşumu ve ürobilinojen’in 3 akıbeti.

Günümüzde idrarda ürobilinojen ölçümünde en çok test stripleri kullanılmaktadır ve bu test striplerinde  ; hidroklorik asit’de çözülmüş p-dimetilaminobenzaldehit ( Ehrlich ayıracı ) kullanılır. Eğer idrarda ürobilinojen mevcut ise Ehrlich ayıracı ile kırmızı renk verir.Ehrlich reaksiyonu ürobilinojene spesifik değildir.Ehrlich reaktifi ile pozitif reaksiyon veren diğer moleküller : Porfobilinojen, sülfonamidler, salisilat türevleri ve benzoik asit türevleri olabilir. Hemoliz ve hepatosellüler hastalıklar ise idrarda ürobilinojen atılımını artırırlar. Nitrit varlığı ise yalancı negatif sonuç yapabilir. Safra kanalı tıkanıklıklarında, antibiyotik kullanımlarında da ürobilinojen idrarda çıkmayabilir. Normal idrarda ise az miktarda ürobilinojen mevcut olduğundan, Ehrlich reaksiyonunda hafif pembe renk oluşabilir. Daha koyu pembe-kırmızı renk değişimi patolojik olarak kabul edilmektedir. Pembe –kırmızı renk için, tecrübeli bir göz ile  + , ++ , +++  olarak değerlendirme yapılır.

Watson – Schwartz testi: Bu test idrarda hem porfobilinojen aramak için hem de ürobilinojen aramak için kullanılır. Bu test’de Ehrlich reaktifi kullanılır, ilave olarak sodyum asetat ve kloroform kullanılır. İdrar’ın üzerine Ehrlich reaktifi eşit hacimde ilave edilir. Toplam hacim kadar da sodyum asetat ilave edilir, hepsi çalkalanır, karıştırılır. Kırmızı renk oluşursa bu durum ya ürobilinojen artışından ya da porfobilinojen’den ileri gelir. Üzerine kloroform eklenir. Çalkalanır, karıştırılır. Kloroform organik solvent olduundan dibe çöker. Dibe çöken kloroform ürobilinojeni çözeceğinden, en alt kattaki kloroform katı kırmızı renk alır. Üst katman ise renksiz olur.

Şekil 2 : Watson – Schwartz testi.

Bu durumda porfobilinojen yoktur denir. Eğer kırmızı renk kloroformda görünmez üst su katmanında görünürse bu durumda da porfobilinojen pozitif denir.

Üstteki şekil Watson-Schwartz test uygulama prensibini açıklamaktadır.

Aşağıdaki şekilde renal atılımı olan 2 molekül gösterilmiştir. Sterkobilin genellikle gaita ( feçes ) ile atılmasına rağmen, az da olsa idrara çıkar. Bilirubin, konjuge olduktan sonra hidrofilik hale geldiğinden idrara çıkar. İndirekt bilirubin ise hidrofob olduğundan idrara çıkamaz.

Ayrıca idrarda konjuge bilirubini kalitatif olarak tayin etmek için FOUCHET metodu  ( BaCl2, Demir Klorür, Trikloro asetik asit ) da kullanılabilir, yeşil – mavi renk bilirubini işaret eder.

Şekil 3 : Renal atılımlar.