Solunum allerjisi tavsiyeleri

Aşağıdaki rapor, örnek bir Solunum ( Perennial ) allerji test içeriğini göstermektedir.

Spesifik Allergen ile ilgili İmmünglobülin E Antikorları, kalitatif olarak, kandan ayrıştırılan serumda test edilir.

Test edilen 20 adet allerjen, aşağıdaki raporda belirtilmiş olup, değerlendirme

‘’ 0:Negatif, 1+ : Hafif, 2+ : Orta, 3+: Şiddetli, 4+ : İleri derecede şiddetli ‘’

arasında yapılmaktadır :

1.Cat epithelia (e1), kedi salgısı,tüyü : ………………………

2.Dog epithelia (e2), köpek salgısı,tüyü : ……………………

3.Horse epithelia (e3), At salgısı,tüyü : ………………………

4.Guinea pig epithelia (e6), kobay-fare salgısı,tüyü :……….

5.Pigeon feathers (e11), güvercin-kuş salgısı,tüyü : ………..

6.Hen feathers (e85) , Tavuk- kümes hayvan tüyü:…………..

7.Casein (f78), süt proteini : ……………………………………

8.Derm. ptheronyssinus (d1), Ev tozları-Akar’lar……………

9.Derm. farinae (d2), Ev tozları-Akarlar ( Mite, halı tozu )….

10.German Cockroach(i6),Hamam böceği, kalorifer böceği……

11.Penicillium chrysogenum (m1) , Penisilin grubu küf mantarı………

12.Cladosporium herbarum (m2),Bitki ve toprak küfü…………………

13.Aspergillus fumigatus (m3), Akciğer hasarı yapabilen küf mantarı………

14.Candida albicans (m59),Mantar hastalığı etkeni ……………………………

15.Alternaria tenuis/alternata (m6),Yaprak-meyve-sebze küf mantarı………

16.Trichoph. mentagrophytes (m37),Saç,tırnak,deri küf mantarı……………

17.Straw dust (k23), Saman tozu…………………………………………………

18.Cotton (k03), Pamuk tozu, Pamuklu giysiler…………………………………

19.Sheep’s wool (k20), koyun yünü, yün tozu……………………………………

20.CCD (o214), Çapraz Reaktif Karbonhidrat Belirleyicileri, Cross-Reactive Carbohydrate Determinants……………………

Uzm. Dr. Ali COŞKUN, Biyokimya ve Klinik Biyokimya Uzmanı

Değerli Hastamız ;

Yaptırdığınız allerji testi ile ilgili olarak size yaptığımız test yorumlarına ilave olarak, yol gösterici olması ve bilgilenmeniz için aşağıdaki doküman hazırlanmıştır. Bu sonuçları ilgili branş hekiminiz ile paylaşmanızı ve tavsiyelerini dikkate almanızı öneririz.

Perennial-solunumsal Allergy Tavsiyeleri :

Derleyen : Uzm.Dr. Ali COŞKUN

EV-HALI TOZLARI ( AKAR – MİTE ) :

Dermatophagoides Pteronyssinus ( d1 ), Farinea ( d2 ) Allergy :

Ev tozu akarı ( yaklaşık 0.3 mm boyutunda ) allerjisidir, halı tozu alerjisi, mite allerjisi olarak da bilinir.

Ev akarı, toz akarı, mite’lar ; kör, 8 kancalı bir artropottur ( eklem bacaklı ). House dust mite, Dermatophagoides (D) ismiyle bilinir. Çok çeşitli türleri vardır ve en önemlileri D. Farinea, D. Pteronyssinus’dur.

Bu canlıları çıplak gözle göremeyiz ve insanların deri döküntüleri ile beslenir. Genellikle ev, iş yeri, sinema salonu, alışveriş merkezi gibi insanların kalabalık ortamda uzun süre vakit geçirdikleri mekanları tercih ederler. Evimizde yatak odası ve özellikle yatağın içi, oturma odalarında koltuk ve halılarda, yorganda, eşyalarımızı sakladığımız dolaplarda, tüylü oyuncaklarda yaşar ve beslenirler. D. Farinea ve D. Pteronyssinus’un dışkıları alerjik hastalıklara yol açar.

Genellikle ev temizliği sırasında süpürme, silkeleme, toz alma işlemi gibi ev tozunu havalandıran, vücudumuzla temasını sağlayan işlemler sonucu allerji semptomları ( aksırık, öksürük, hapşırma, nefes daralması vs.) oluşur. Ayrıca uyku sırasında ev akarının dışkıları (ev tozu allerjeni) gözümüze, nefes yoluyla burun ve akciğerlerimize temas ederler. Yine bilindik semptomlar ortaya çıkar. Sadece ev tozu akarı allerjisi olanlarda yıl boyu süren alerjik nezle (saman nezlesi, allerjik rinit). göz allerjisi (allerjik göz nezlesi) veya allerjik asthma görülür.

Hastalar dış ortama yani temiz havaya çıktığında hastalık belirtileri azalır.

Ev tozu akarların sayıları nemli ortamlarda daha da artar bu nedenle nemli ev, nemli bölge şikayetleri çoğaltır ayrıca ve mevsimlerden de nemin çok olduğu aylardan nisan,mayıs, eylül ve ekim aylarında ev tozu akarı allerjisi belirtilerinde artış meydana gelir.

Ev tozu allerjisi olanlara Tavsiyeler :

Ev içindeki toz düzenli aralıklarla temizlenmelidir. Tozu temizlemek için kuru malzemeler kullanılmamalı, nemli bezler ve nemli paspas kullanılmalıdır. Böylece tozun havada uçuşarak tekrar zemine çökmesi önlenmiş olur.

Olanakları zorlayarak toz tutacak eşyaların evden çıkarılması, toz tutmayan ve kolay temizlenebilir eşyaların tercih edilmesi, evin kolay temizlenebilir ve az eşyalı sade bir ev olması ilk prensiptir. Özellikle uyunan alanda kitap, dergi, süs eşyaları bulundurulmamalıdır.

Evinizde toz tutacak kalın kumaş veya bunlarla kaplı mobilya, kadife perde bulundurmayın.

Evin yer döşemesinin tahta ya da laminant, mobilyaların deri ya da temizlemesi kolay sentetik ve toz tutmayacak malzemelerden yapılmış olması çok etkili bir mücadele sağlar

Evdeki tüm odaların, özellikle de yatak odasının boydan boya halı ile kaplanması kesinlikle sakıncalıdır. Yıkanabilir ince perde ya da temizlenebilir jaluzi tipi perde tercih edilmelidir.

Mobilyaların, deri ya da sentetik deri ile kaplı ve kauçukla desteklenmiş olması tercih edilmelidir.

Ev temizliği hepa filtreli elektrik süpürgesiyle yapılmalı, haftada 1-2 kez oda ve zemini nemli bezle silinmeli ve temizlik sırasında odalar havalandırılmalıdır ve en önemlisi : Ev temizlenirken allerjisi olan birey, evde bulunmamalı, ev temizliği bittikten ve pencereler açılarak ev havalandırıldıktan 2 saat sonra ancak eve geri dönebilir.

Klima ve kalorifer aralarındaki tozları temizletmek de çok önemli bir önlemdir.

Ev temizliğinde oda spreyi, naftalin, klorak, porçöz gibi ağır kokulu maddeleri asla kullanmayın. Sigara içiyorsanız derhal sigarayı bırakın, evde sigara içirmeyin. Allerjiye yol açabileceğinden ya da var olan şikayetleri daha da artırabileceğinden, ev içinde tütün mamullerinin tüketilmesi kesinlikle önlenmelidir. Son yıllarda yapılan çalışmalar sigara içilen odalar havalandırılsa bile, eşyaların üzerinde kalan zararlı atıkların bile çeşitli şikayetler yaratabileceğini göstermektedir. Bu nedenle ev içinde özellikle de çocukların bulunduğu ortamlarda sigara içilmesinin mutlaka engellenmesi gerekmektedir. Kişi kendisi içmese bile evin içinde içilen sigara ne yazık ki tahmin edilenden daha fazla zararlı olabilir.

Bu tür ağır kokular ve temizlik malzemeleri, sigara dumanı allerjik nezle ve astım yakınmalarınızı artırabilir.

Toz deterjan yerine, sıvı deterjan kullanın. Yatağınızda yün yorgan ve battaniye, tercih etmeyin. Battaniye yerine elyaf yorgan tercih edin ve yorganlarınızı nevresimsiz kullanmayın.

Yatak odanızı her gün havalandırın, yatak çarşaflarını, yatak örtülerinizi sık sık açık havada silkeleyin ve güneşte havalandırın. Yastık yüzü ve çarşafları her hafta değiştirin ve 60 santigrat derece ısıda yıkayın ve sıcak olarak ütüleyiniz.

Evinizin ve özellikle yatak odanızın rutubetsiz olmasını sağlayın. Rutubetli evlerde ev tozu akarı düzeyi artar ve buna bağlı olarak alerjik şikayetler de artar.

Eğer tozlu ortamlarda bulunmak zorundaysanız ağız ve burnunuzu kapatan maske, gerekirse üst üste 2 maske takarak kullanınız. Özellikle uyunan odada toz tutma kapasitesi yüksek eşyaların bulunmasından kaçınılmalıdır. Odada bitki bulundurulmamalıdır. Yaşam alanlarındaki eşyalar toz tutmayan kumaşlardan tercih edilmelidir.

Gün içinde karşılaşılan toz ve diğer alerjenlerden temizlenebilmek için eller, kollar ve yüz sık sık yıkanmalıdır. Düzenli olarak tüm vücut temizlenmeli, her gün duş alınmalıdır.

KÜF MANTARLARI :

Küf mantarları, havada sporları uçuşabilen küçük mantarlardır. Nemli ortamları çok severler. Büyümek ve çoğalmak için besin, hava, uygun sıcaklık ve özellikle de nem’e ihtiyaç duyarlar.

Küf mantarlarının allerji yapıcı etkisi, gözle görülmeyen ve allerjik etkisi olan ürettikleri sporlar ile meydana gelir. Hem dış ortamda (çürüyen bitkiler üzerinde veya havada), hem de ev içinde (evin güneş görmeyen, köşe bucak nemli yerlerinde) bulunabilirler. Havanın sıcak ve nemli olduğu, yaz mevsimin sonu ve sonbahar mevsiminin başlarındaki zaman diliminde, gözümüzle görmediğimiz halde, üretilen spor sayısı en fazladır.

Tabiatta yüzlerce çeşit küf mantarı vardır, ancak hepsi allerjik semptomlardan sorumlu değildir. Allerjiye neden olan en yaygın küf mantarları bilinen 4 yaygın tiptir. Penicillium, Cladosporium, Aspergillus ve Alternaria’dır.

Küf mantarı sporları solunum yoluyla alınırsa hapşırma, kaşıntı, gözlerde sulanma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı veya burun, ağız ve dudaklarda kaşıntı gibi belirtiler, ileri durumlarda öksürük, nefes darlığı, hırıltı gibi astım belirtileri tetiklenebilir.

Tavsiyeler :

Küf mantarı allerjiniz varsa, ama eğer allerjene maruz kalmazsanız semptomlarınızın ortaya çıkması önlenebilir ya da en aza, sizi rahatsız etmeyecek düzeye indirilebilir.

Küf mantarlarının havada yoğun olduğu günlerde, nem oranı artmış günlerde, aşırı rüzgarlı günlerde, korunmak için, mekan dışına çıkılmamalıdır. O gün dışarı çıkılacaksa, çıkmadan evvel dış ortamdaki nem oranını bilerek çıkmanızda büyük fayda olacaktır. Eğer çıkılmak durumunda kalınırsa, çift maske takılarak çıkılmalı, eve gelindiğinde de küf mantarlarını uzaklaştırmak için duş yapılmalıdır.

Banyolardaki nem, küf mantarının yaşaması için elverişli ortamlardır.

Banyo yapıldıktan sonra, oluşan nemi dışarı çıkarmak için, banyo kapısı pencere açılmalı, banyonun içine temiz hava girmesi sağlanmalı, banyo iyice kurutulmalı ve havalandırılmalıdır.

Islak zeminler, ıslak olarak bırakılmamalı, mutlaka temizlik sonrası silinerek kurutulmalıdır.

Sulandırılmış çamaşır suyu ile, görünen aşikar küflü köşe bucak var ise, küflü bölgeler temizlenmelidir.

Mutfak nem deposudur, çünkü pişen gıdaların oluşturduğu buhar, mutfağı bilinen en nemli bölgelerin başında yapar. Mutfak bu nedenle, sık sık özellikle yemek pişirdikten sonra , pencereler yeteri zaman kadar açılarak, mutfak iyice havalandırılmalıdır. Ayrıca buhar makinalarını kullanmayın.

Başka bir tehlikeli ortam da nem yuvası mutfak çöp kovasıdır. Bu nedenle çöpünüzü mutfakta uzun süre tutmadan sık sık boşaltın. Yemek artıkları ortada bırakılmamalı, çöpe atılmalı ve çöp de derhal evden uzaklaştırılmalıdır.

Buzdolabınızdaki su birikintileri de boşaltılmalı, nem yapacağı akıldan çıkarılmamalıdır.

Uzun süre kullanmadığınız eski eşyalarınız, küf sporlarının deposu olmuştur, ya sık sık yıkayıp havalandırın ya da evden uzaklaştırın. Elbiselerinizi dış ortamda sık sık havalandırın.

Ev içinde saksı topraklarını kontrol edin, toprak görüntüsünü kaybetmiş, küf görünümlü kısımları poşet içinde ağzını kapatarak çöpe atın, varsa bahçenizdeki yaprak yığınlarını temizleyin.

Bu işlemleri yaparken mutlaka çift maske kullanın

Ev içindeki nem oranını ölçmeye yarayan bir nem ölçer ( higrometre ) temin edin, ideal olan nem oranını %30-40 arasında tutmaya çalışın.

Penicillium chrysogenum ( Penicillium notatum, m1 ) :

Penicillium chrysogenum ( Penicillium notatum, m1 ), Penicillium cinsine ait bir mantar türüdür, küf mantarıdır. Penicillium chrysogenum’a allerjisi olanlar, penicillin grubu antibiyotiklere karşı da alerjik reaksiyon gösterebilirler. Ülkemizde yaygındır ve inatçı ürer, o kadar ki tuzlu gıdalarda bile bulunabilir, ancak Penicillium chrysogenum ( Penicillium notatum, m1 ) daha çok kapalı ortamlarda, özellikle nemli veya su boruları çatlamış, su akıntısı, göllenmesi olan binalarda bulunur.

chrysogenum’da, küf rengi mavi-sarı, mavi-yeşil, sarı bir pigment görünümündedir. P. Chrysogenum küf mantarı, havada gözle görülemeyen sporları nedeniyle önemli insan allerjenleridir.

Küf mantarı allerjisini ( Küf allerjisi ) en sık alternaria, cladosporium, aspergillus, penicillium türleri yapar. Küflerin üreme organı olan sporları allerjiye yol açarlar. Sporlar gözle görülemezler (10 µm). Soluduğumuz havada İç ve dış ortamlarda havada serbest halde bulunurlar. Soğuk ve karlı bölgeler hariç, her bölgede atmosferde vardır. Üremek için yüksek neme gerek duyarlar. Dolayısıyla tıpkı ev tozu akarları gibi rutubetli iklimlerde, bu ortamı sağlayan ev ve iş yerlerinde çoğalırlar ve yoğun allerjik şikayetlere, belirtilere yol açarlar.

Evdeki küf sporu kaynakları arasında akvaryum, klima, rutubetli mutfak ve banyo, ev dekorasyonunda duvar kağıdı kullanılması, sık sulanan saksı içindeki yapraklı ev çiçekleridir.

Küf mantarı allerjisi belirtileri; Yıl boyunca allerjik rinit (allerjik nezle), göz allerjisi (allerjik konjonktivit) veya allerjik astım belirtileri görülür.

Küf mantarı alerjisinden korunma tavsiyeleri :

Küf allerjisi olanlar, ev içinde rutubet var ise bunu gidermeli ve küf kaynaklarını ortadan kaldırmalıdır.

Evinizde saksılı bitki bulundurmayın çünkü, saksılı bitkiler havadaki küf oranını arttırarak ve benzer şekilde küf allerjisi gelişime zemin hazırlarlar. Eğer küflü ve tozlu ortamlarda bulunmak zorundaysanız, ağız ve burnunuzu kapatan maske, gerekirse üst üste 2 maske takarak kullanınız.

Cladosporium Herbarum ( m2 ) :

Cladosporium, solunan küf alerjisinin önemli bir kaynağıdır; C. herbarum’a duyarlı kişilerin sporlarını soluduktan sonra semptomlar ortaya çıkar. Mevsimsel bir küf’dür. Dünya çapında çoğunlukla bitkilerde ve toprakta bulunur. Cladosporium, kapalı mekanlarda havayla bulaşan en yaygın üç mantar arasındadır (Penicillium ve Aspergillus ve  Cladosporium ). Nispeten yavaş büyüyen Cladosporium, zeytin-kahverengi, siyah-kahverengi, kahverengi olmak üzere çeşitli renklerde görülür.

Nispeten kuru sporlarının dış mekanda çoğalması ve bulaşması öğleden sonra zirve yapar.

Cladosporium türleri küresel olarak bol olmasına rağmen, ılıman iklimlerde baskındırlar. Cladosporium herbarum için büyüme için en uygun sıcaklık 18 ila 28 C’dir ancak 0 C’nin altında ve hatta donmuş ette bile yaşarlar.

Hava, su ve böcekler tarafından taşınabilen sporlar, dışarıda ortaya çıksa bile, genellikle bir konuta kapı aralıkları, pencereler, havalandırmalar ve ısıtma ve klima sistemleri gibi çeşitli yollarla girebilirler.

Bu küf bazen açıkça görülebilmekte, bazen de çıplak gözle görülememektedir. Genellikle banyolarda ve bodrumlarda ve kumaş, ahşap, duvar kağıdı, halı, kilim,  döşemeli mobilya, musluk ve perde gibi yüzeylerde bulunabilir. Bazı hava kirliliği araştırmalarına göre, Kanada’da test edilen tüm evlerde ve benzer şekilde test edilen ABD evlerinin yüzde 70’inde Cladosporium sporları bulunduğundan, Cladosporium iç mekanlarda son derece yaygındır.

Aspergillus Fumigatus ( m3 ) :

Alerjik Bronkopulmoner Aspergillozis, Aspergillus Fumigatus cinsi mantarlara karşı alerjik reaksiyon sonucu gelişir. Bu mantarlar toprakta bulunur. Her zaman karşılaşılmasına rağmen normal kişilerde reaksiyon gelişmez. Ancak tıpkı diğer allerjik reaksiyonlarda olduğu gibi bazı kişiler bu mantarlara karşı IgE yanıtı oluşturur. Bu reaksiyonlar sonucu havayollarında kalıcı hasarlar oluşabilir. Belirgin semptomlar öksürük, nefes darlığı ve hırıltıdır, astım görülür.

Astım ya da kistik fibrozis’i olan hastalar Alerjik Bronkopulmoner Aspergillozis gelişimine yatkındır. Bu hastalarda aynı zamanda egzema, alerjik rinit, ürtiker ve sinüzit gibi hastalıklar bulunabilir.

Küf mantarları (mold), değişik çalışmalarda solunum yollarında hastalığa yol açabilen akar ve polenlerden sonra, en sık görülen üçüncü hava allerjeni türü olarak bildirilmektedir. Bunlardan en sık rastlananı Alternaria alternata ve Cladosporium herbarumdur.

Alternaria tenius / alternata ( m6 ) :

Mantarlara duyarlılık, astım gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Astımlı hastaların %80’inden fazlası bir veya daha fazla Mantar’a maruz kalma neticesinde meydana gelir, ölümcül gelişimli astım atakları bile meydana gelebilir.

Fungal duyarlılığı olan hastalar,

Mantar’a maruz kalmaktan mümkün olduğunca kaçınmaları önerilir. Dış hava önemli bir küf sporu kaynağıdır. Mantar maruziyeti, polen maruziyetinden farklıdır. Çünkü havadaki mantar sporu sayısı, genellikle bitki – çiçek polen sayısından 1000 kat daha fazladır. Alternaria maruziyeti, aylarca sürebilir.

Aşağıdaki şekillerde de görüldüğü üzere, sararmış küflü bitki yaprakları, uygun olmayan şartlarda beklemiş domates, sebze ve meyvedeki küflerde, Alternaria tenius / alternata küf mantarı yoğun olarak bulunur.

Tricophyton Mentagrophytes ( m37 ) :

Tricophyton mentagrophytes, genellikle toprakta bol bulunan, zoofilik ( hayvanlarda daha çok yaşayabilen ) bir dermatofit, küf mantarıdır.

T.mentagrophytes enfeksiyonları, bufalolar, kediler, sığırlar, tavuklar, maymunlar, şempanzeler, köpekler, tilkiler, kobaylar, keçiler, atlar, kirpiler, kangurular, fareler, kemirgenler dahil olmak üzere çok sayıda vahşi ve evcil hayvanda da, bu mantar görülmüştür. Genellikle bu hayvanlardan, insanlara geçer. Saç, tırnak ve deri mantarı yapar, alerjik reaksiyonlara zemin hazırlar.

Candida Albicans ( m59 ) :

Mantar Candida albicans, normal insan mikrobiyomunun bir üyesidir. Çoğu bireyde C. albicans, ömür boyu zararsız olarak yaşar. Bununla birlikte, belirli koşullar altında C. albicans, derinin yüzeysel enfeksiyonlarından hayatı tehdit eden sistemik enfeksiyonlara kadar değişen enfeksiyonlara neden olabilir. Allerjiler meydana getirebilir.

Kedi Epiteli-tüyü (e1), Köpek epiteli – tüyü (e2), At epiteli – tüyü (e3), Kobay hayvanı epiteli – tüyü (e6), Güvercin-kuş tüyleri (e11), Tavuk – kümes kayvanları tüyleri (e85) :

Bu hayvanlardan hangisine veya hangilerine karşı alerjik reaksiyon tesbit edilmişse, ( IgE antikoru ) onlardan uzak durulması gerekir. Genel kural, alerjik bünyeli kişiler evde hayvan beslememeli, hayvanlardan uzak durmalıdır olacaktır. Kesinlikle evcil hayvan (kedi, köpek, kuş, tavuk, güvercin, kobay hayvanı ve diğer hayvanlar) beslemeyin, çünkü bünyeniz allerjik olduğu için, zamanla her hayvana karşı allerji geliştirebilirsiniz. Akvaryumlar da küf mantarı-sporu oluşturmak için yoğun nem kaynağıdır, bulunduğunuz ortamda akvaryum olmamasına dikkat ediniz.

German Cockroach – Hamam böceği, kalorifer böceği ve diğer böcek yumurta ve ifrazatları, kalıntıları  ( i6 ) :

Tüm zorlu koşullara rağmen yaşayabilen ve hayatta kalabilen hamam böcekleri, özellikle yaz aylarında evlerde ciddi sorun olmaktadırlar. Hamam böcekleri genelde açık bırakılan pencere ve kapılardan, evlere davetsiz olarak girerler ve ürerler.

Hamam böceklerini yok etmek için yuvalarını bulmak ve yeni yumurtalar bırakmalarını önlemek şarttır.

Hamam böcekleri, çıkardıkları zararlı ifrazatların yanında, alerjiye, ishale, deri döküntülerini ve gıda zehirlenmelerine yol açabilecek bakterileri de üzerlerinde taşırlar.

Tavsiyeler :

Önce böceklerin yuvası bulunmalıdır. Hamam böceği ahşap mobilya sever.

Su borularının eve girdiği delikler, evin sulu atık giderindeki çatlaklar, havalandırma pencere girişleri hamam böceklerinin eve girdiği yollardır.

Tüm mobilyaların altları ve gözden uzak arka tarafları hamam böceklerinin çok bulunduğu yerlerdir. Eski gazeteler, kağıt yığınları arası ve karton kutular da hamam böceklerinin mekanlarıdır.

Mutfak, hamam böceklerinin besin deposudur ve mutfağı severler, fırın, mikrodalga ve buzdolabı gibi eşyaların ortama yaydığı sıcaklık hamam böceklerini daha çok davet eder.

Hamam böcekleri ile etkin bir şekilde mücadele edebilmek için, önce yokluğunda maksimum 1 hafta yaşayabildikleri su kaynaklarını kesmek lazım.

Bu yüzden evinizde bulunan tüm su sızıntılarını tek tek araştırın ve en kısa sürede tamir edin veya ettirin. İki (2) günden fazla tatile giderken su vanalarını kapatmayı ihmal etmeyin.

Evin köşe bucağı, mutfak ocağı tertemiz bir şekilde temizlenmelidir. Hamam böcekleri sabunlu suyu sevmezler, ölürler. Temizliği sabunlu su ile yapabilirsiniz. Sabunlu sulu sprey hazırlayıp, köşe bucak sıkabilirsiniz. Ufalayacağınız defne yaprağını da köşe bucağa bu sabunlu su ile sprey ile dağıtabilirseniz, defne yaprağı kokusu da hamam böceğini daha çok kaçıracaktır.

Evinizde bahçe veya bodrum varsa, bu alanı sürekli temiz tutun. Özellikle bahçedeki odunları, kuru otları ve yaprakları evinizden, bahçenizden uzaklaştırın.

Hamam böceği öldükten sonra ölüsünü hemen atın. Hamam böceği ölse bile yavruları çıkabilir.

Saman Tozu (k23) :

Saman, ot vs. gibi etkenler genellikle duyarlı kişilerde nazal alerjilere neden olabilir ( burun akıntısı, göz sulanması, hapşırma, aksırma, saman nezlesi vs. )

Kesinlikle köy hayatından, saman’dan, ot’dan, at yemlerinden uzak durmak gereklidir. Yakınlarda hara, çiftlik vs. varsa rüzgarlı havalarda dışarı çıkmamak gerekir.

Pamuk – cotton ( k03) :

Burada kast edilen pamuk tozudur. Evde hijyen amacıyla kullandığımız pamuk’un ağzı kapanmazsa, tozlaşması sonucu alerjik şikayetler yapabilmesidir. Eğer Pamuk allerjiniz çıkmışsa, pamuk tarlasına yaklaşmanız da alerjik reaksiyonların alevlenmesine yol açabileceğinden, özellikle Çukurova bölgesinde nisan-mayıs ve eylül–ekim aylarında pamuk tarlalarından uzak durmak gereklidir.

Pamuklu kıyafetler de denenerek giyilmelidir. Allerjik reaksiyon yaparsa, başka tercihler ortaya getirilmelidir.

Giyilen kıyafetler nasıl olmalı konusuna da, değinmek gerekirse :

Giyilen kıyafetler sadece kıyafet değil, sağlığımızı etkileyebilecek kadar önemli ekipmanlardır. Özellikle Allerjik hastalıklar arasında kıyafetlerin en çok etkileyebildiği alerjik egzema ( atopik dermatit ) ‘dır.

Cildi tahriş edecek naylon, polyester gibi sentetik kumaşlar yerine başta pamuk, bambu ve ipek olmak üzere %100 doğal liflerden yapılmış giysiler tercih edilmelidir.

Yün, çok allerjikdir, mite yani akarları taşır, doğal olmakla birlikte alerjik egzamalı hastalar için hiç uygun değildir. Bir önemli nokta da : Kumaşların fabrikalarda üretimi sırasında beyazlatma, boyama, gibi pek çok nedenle kimyasal maddeler kullanılmaktadır. Kimyasallarla işlem görmüş ürünlerden mümkün olduğunca her zaman kaçınılmalıdır. Unutulmamalıdır ki : Kıyafetler ilk alındığında giyilmeden önce mutlaka bol su ile yıkanmalıdır.

Giyilen her türlü giysinin dar ve vücuda sıkı sıkıya yapışmış olması, deri yüzeyinde tahrişe neden olmakta ve terlemeye de neden olacağı için tahriş daha da artacaktır. O neden le dar giysiler allerjik bünyeli insanlar için asla sağlıklı değildir.

Özellikle alerjik yapıda olan kişiler, dikişleri kaba olmayan ve ciltte iz bırakmayan kıyafetler giymeli, sert ve rahatsız edici büyüklükteki giysi etiketleri dibinden kesilmelidir. Kıyafet seçiminde yine toz tutan kumaşlar tercih edilmemalidir. Çocuklar için oyuncak seçimi yapılırken pelüş – tüylü oyuncaklardan uzak durulmalıdır.

Kıyafetler mevsime uygun giyilmeli, yazın terleten, kışın üşüten giysilerden kaçınılmalıdır.

Güneşe karşı hassasiyeti hatta allerjisi olanlar, öncelikle güneş altında gezinti yapmamaya  özen göstermeliler, eğer gezilecekse de güneşten koruyan kıyafetler ve geniş siperlikli şapkalar kullanmalıdırlar. Özellikle yazın giyilen kıyafetlerin, arıların da ilgisini çekebileceğini unutmadan, genel allerjisi veya böcek – arı allerjisi olan kişiler, canlı renkdeki giysileri giymekten kaçınmalıdırlar.

PAMUK TOZLARI da, un tozları, keten tozları, ağaç ürünü tozları, hayvan küspe tozları gibi çok alerjik olabilmektedir. Hijyen amacıyla evlerimizde kullandığımız pamuk, uzun süre ağzı açık bırakılmamalıdır.

KAZEİN ( f78 ) :

Kazein bahsine, Diyetisyen Serra Yazıcı tarafından katkı yapılmıştır.

Doğada yalnızca sütte bulunan bir proteindir. İnek sütünde %80 yoğunlukta olup, inek sütünde en çok bulunan proteindir. İnsan sütünde ise bu oran yarısı kadardır. Suda çözünmez.

Kazein allerjisi görülmesi durumunda, korunma amaçlı kazeinin yoğun olduğu gıdalardan uzak durulması, semptomları azaltacaktır. Kazeinin çökelti oluşturması için gereken ph değeri ise 4.6 dır. En önemli kazein kaynakları : Peynir, tereyağ, kremalı çorbalar, puding, muhallebi ve dondurmadır.

Kazein, yeni doğum yapmış annelerin bebekleri için kalsiyum fosfatı meme bezinden yeni doğana taşır. Bu sayede anne sütü emen bebeğin kemik ve diş gelişimi sağlam olur.

Sütte bulunduğu form kalsiyum kazeinat olarak adlandırılır yani kalsiyumla birleşmiş halde bulunur. Diğer proteinlerde de olduğu gibi amfoter özellik gösterir, hem asit hem baz içermektedir. Sütte bulunan kazeinin elektrik yükü negatiftir ve süt bayatlamaya başladıkça kazeinin elektrik yükü ve yoğunluğu azalır. Kazeinin alkali bağlama gücü fazladır çünkü diğer proteinlere göre asit tarafı daha kuvvetlidir. Kazein üretimi için sütün pıhtılaştırılması gerekir ve bu da genellikle anorganik bir asitle gerçekleştirilir.

Yeni doğan bir bebeğin büyümesi için gerekli olan aminoasit kaynağını bir ay süresince anne sütündeki kazein tedarik eder. Kazein, emziren annelerin meme dolusunu da, kalsifikasyonları önleyerek korur.

Kazeinden elde edilmiş olan moleküllerin ( peptidler ), kalp-damar  sistemi, sinir sistemi ve immun ( bağışıklık ) sistemi üzerine faydalı etkileri de vardır.

Kazeinin çökelmesine neden olan enzim ‘RENNİN’ enzimidir. Bu enzim kazeini parçalayıcı etki yaparak çökelmesine yol açar. Ayrıca kazeinin çökelti oluşturması için gereken pH değeri ise 4.6 dır. Peynir oluşumunda da  eskiden RENNİN enzimi kullanılmakta iken, günümüzde peynir yapımı için küf mantarları, bakteri ve maya mikroorganizmaları kullanılmaktadır. Otizm tedavisinde glutensiz ve kazeinsiz diyet önerilmektedir.

CCD ( o214 ) , Çapraz Reaktif Karbonhidrat Belirleyicileri, Cross-Reactive Carbohydrate Determinants :

Açıklanan iki tür CCD vardır. Birincisi galaktoz-alfa-1,3-galaktozdur (α-gal). İkinci CCD, mannoz, glukoz ve ksiloz içeren MUX tipindedir.

En bilinen CCD’ler, bitkilerden (örneğin çimen poleni veya yer fıstığı) ve böceklerden (örneğin böcek zehirleri, arı zehiri ) ‘dir.

CCD’lere yönelik bu çapraz reaktif IgE, zayıf biyolojik aktiviteye sahiptir o nedenle klinik olarak çok hissedilmez. Ama yine de yanlış pozitif sonuç olarak karşımıza çıkar. CCD pozitif çıkan hastalara yapılabilecek en iyi tavsiye : Genel olarak aşırı karbohidrat-şeker içeren gıdaların tüketilmemesi olabilir.